Dünya futbolu için büyük değer olan Maradona'ya, bütün liglerde saygı duruşu yapılmakta...

Dünya futbolu için büyük değer olan Maradona'ya, bütün liglerde saygı duruşu yapılmakta...
İtalya liginde Benevento-Juventus maçında başlangıç...
İnsanlığın bu olduğunu unutmamak gerek...
Toprağı bol olsun...
Sahalardan rüzgar gibi geçti...
İyi iz bıraktı...
Adios Diego...
Adios...
 
……..
Teoman Alpay...
Çanakkale, Halk Bahçesi ve Bestekar...
Rahmetli Bekir Coşkun ne güzel yazmış...
Onun da durağı cennet olsun...
Hemşehrimiz Teoman Alpay'ın da...
Kim bu güzel şarkıyı okumuşsa hepsi de güzel okumuş...
Dinleyin, derim...
Mevsim artık sonbahar...
Sonbahar...
 
……….
"Harf İnkılâbı oldu. Bir gecede cahil kaldık." Diyenlere cevabımdır.(1)
19. Asır'da hey! Diye seslenseniz,100 kişiden ancak 4 kişi okuma yazma biliyordu. Bizde ne Tanzimat Fermanı ne de Islahat Fermanı bu durumu değiştirmemiştir.
İnsan kalitemiz açısından çok problemli bir toplum yapısına sahiptik.
Bu dönemde ,bilhassa Amerikan Misyoner Okulları ve diğer yabancı okullara müslümanlar teveccüh etmedi. Çünkü kendi çocuklarına hıristiyanlık propagandası yapılıyordu.
Tüm müslümanlar bu okullardan uzak kalınca " bazı istisnalar hariç" öğrenci gönderme işi müslüman olmayan azınlığı kaldı.
Bunlar,lise eğitimini Osmanlı'da gördü. Yüksek tahsillerini de İngiltere ve Amerika'da görüyorlardı.
Bir müddet sonra entelektüel birikimi en üst seviyede olan azınlıklar ve eğitimsiz bir müslüman topluluğu oluştu.
93 Harbi'nden  sonra 2. Abdülhamit devletin ne kadar geride olduğunu gördü. Meselenin ,eğitim meselesi olduğunu da tespit etti.
Eğitim için öğretmen gerekiyordu. Bunu tedarik etmek için erkek ve kız öğretmen okullarının açılmasını sağladı.
Artık ,bütün olumsuzluğun çaresini, kaliteli bir nesil yetiştirmekten geçtiğini biliyor ve tedbirlerini alıyordu. Tüm ülkemizde modern ortaokul ve liselerin açılması için gayret gösterdi.
Bu dönemde dünya klasikleri ,Türkçe'ye çevrildi. Harp Okulundan mezun olan subayların Alman Harp Akademilerinde okumasını sağladı.Cevat Paşa,Esat Paşa vb. Komutanlar bu okullardan mezun oldular. Memleket meseleleri için bu komutanlar da çareler için fikirler öne sürüyordu.
Onlar,Latin alfabesi'yle  eğitimin daha iyi olacağını da düşünüyordu.
Bu dönemde, tüm alınan tedbirlere rağmen okuma yazma oranı % 8 civarındaydı.
 Birinci Cihan Harbi döneminde ve Kurtuluş Savaşı döneminde eğitimli nesiller vatan savunması için cephelere koştu. Bunların büyük bir kısmı şehit düştü.
Eğitimli bir kitle böylece yok olmuştu.
29 Ekim 1923 tarihinden itibaren  Türkiye yeni bir döneme girdi.