Geçen yıl Türkiye son yılların en kuraklık dönemini yaşadı. Çanakkale’de geçen yıl kuraklıktan nasibini alan illerin başından geldi. Son iki yılda mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar kaydedildi. Hem içme suyu hem de sulama suyu barajlarında su seviyesi çok düştü. Yaşanan kuraklıktan birçok sektör olumsuz yönde etkilendi. Bunlardan biri de arılar oldu. Uzmanlar, geçen yıl kuraklık ve sıcak havanın arı nüfusunda düşüşe neden olduğunu, bahar şartlarının erken oluşmasıyla arı kolonisi kayıplarının olduğuna dikkat çekti.

 

İklim değerlendirmelerine göre son 15 yılda Marmara Bölgesi'nin güneyinde 7 defa kuraklık yaşadığını vurgulanırken, Dört yıl önce sonbaharı kurak geçmişti. İki yıl önce de yaz ortalarına doğru yağan yağışlar, bu kuraklığın etkisini bir derece bitkisel üretimde azalttı. Ancak arılar için çok faydası olmadı. Çünkü ılıman geçen kış şartları, kurak geçen sonbahar ve ilkbaharda gelişmeyen çiçekli bitkiler, yeterli nektar ve polen veremeyince arılar, bahara çıktığı gibi kaldı. Bu nedenle de yaz ortasına doğru da ciddi bir koloni nüfusunda çöküş yaşadık. Çoğaltmak için oluşturduğumuz yeni kolonilerin ise hemen hemen hepsi yaz sonuna doğru ölmeye başladı. 100 kovanı olan 60 kovana kadar düşerek kışa girdi. 2022 yılı sonbaharı da çok kurak geçti. Ağustos sonunda yağan yağmurlardan sonra aralık ayının 10-15'ine kadar herhangi bir yağış kaydedilmedi. Çeşmeler kurudu, göl ve göletlerde neredeyse su kalmadı. Bu yıl da kuraklığın ciddi şekilde zarar gördü.

 

BAL ÜRETİMİ DE DÜŞTÜ

 

Bu sorunlar nedeniyle geçen yıl da bal üretimi ve arı sayısındaki azalma yaşandığı sık sık dile getirildi. Kuraklık geçen dönemde Çanakkale'de arı kolonisi kayıpları yüzde 40'lar çıktığı belirtildi. Türkiye kovan varlığı açısından gerçekten çok zengin. 8 milyonun üzerinde koloni varlığı bulunuyor. Ancak performansa bakıldığında bal verimi yönünden dünya ortalamasının altında. Modern kovanlarla arıcılık yapılıyor fakat flora desteklemiyor. Floranın desteklememesi de doğrudan doğruya yağışa, kuraklığa bağlı. Kurak geçen yıllarda çiçekli bitkiler, yeterli polen ve nektar veremeyince arılar da beslenemiyor. Kritik dönemlerde arılara besleme yapmak zorunda kalınıyor. Arıcılığın maliyetleri de artmaya başlarken, buna karşılık aldığımız verim de düşmeye başladı.

BARAJLARIN DOLMASI ARICILARI DA SEVİNDİRDİ

Son iki yıl kurak geçmesi nedeniyle sıkıntı yaşayan arıcılar, bu yıl mevsimlerin normal seyretmesi ve dolayısı ile yağışların gelmesi ile arıcılığın da bu yıl ilkbahar ile birlikte canlanacağı belirtiliyor. Bu yıl yağışlarla beraber barajlar da kısa sürede doldu ve arıcılar da sevindi. Özellikle mevsimlerin normal seyretmesi arılara çok iyi geldiği belirtiliyor. Bu yıl yaz aylarında bal üretiminin önemli ölçüde artacağı tahmin ediliyor.

Mine Yel

Foto: BHA