Gelibolu, Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri. Konumu ve Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasında yer almasından dolayı hep yerleşimin olduğu bir yer. Bu yüzden burada çok sayıda eski tarihi yerler bulunuyor. Bunlardan birisi de Çilehane. Bu ilginç yer Gelibolu Fener Tepesi’nin altında sahil kenarında bulunuyor. Buranın bahçesi bulunuyor. Bahçeden içeri girildiğinde kayaya oyulmuş demir kapısı olan küçük bir yer var. Demir kapı açıldığında eğilerek içeri giriliyor. İlk girişte küçük bir oda var. Devamında da daha küçük bir kapıdan küçük bir odaya giriliyor. Küçük bir penceresi de olan bu yer Yazıcıoğlu Mehmet Efendi’nin makamı olarak biliniyor. Bu oyuğun kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Çilehane adının verilmesinin sebebi, Yazıcızade Mehmet Efendi’nin zaman zaman burada inzivaya çekilmesi.

21 YILDIR BAKIMI YAPIYOR
Şimdi burası turizme kazandırılmış. Buranın gönüllü bir bakıcısı da var. 71 yaşındaki Alattin Ersan, 21 yıldır buranın bakımını yapıyor. Bakım karşılığında kurumlardan da ücret almıyor. Fakat gelen ziyaretçilerden bazıları para veriyor. Girişi ücretsiz olan bu alanın zamanla ziyaretçileri de artıyor.
 
ÇİLEHANE
Tasavvuf yoluna girenlerin manevi olgunluğa ulaşmak için insanlardan ayrılıp küçük bir odada yalnızca Allah’ı düşünmek, ona ibadet etmek, onun isimlerini anmak, susmak, az yemek, az içmek gibi uygulamalar ile zihnin Allah düşüncesinde yoğunlaşma yeteneği elde etmesinin sağlandığı bilinmektedir.
Bu uygulamanın temelinde Peygamber Efendimizin (S.V.S) peygamberlik gelmeden önce Hira Mağarası’nda bir süre insanlardan uzak kalması, yine Ramazan aynın son 10 gününde itikafa çekilmesi esas alınmış.
Yazıcızade Mehmet Efendi, çilehanedeyken rüyasına Peygamber Efendimizi gördüğünü ve kendisinden onu anlatan bir eser yazmasını istediğini belirterek yedi yılda Muhammediyye isimli eserini 1449 yılında burada yazmış. 
 
YAZICIZADE MEHMET EFENDİ
Asıl adı Mehmed’dir. Yazıcıoğlu Mehmed Efendi, Şemsiyye adlı eseriyle tanınan Ankaralı Yazıcı Sâlih’in oğlu, Envâru’l Âşıkîn yazarı Ahmed-i Bîcân’ın ağabeyidir. Kaynaklarda doğum yeri hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Latîfî’ye (Canım 2000: 131) göre asıl vatanı Gelibolu’dur. İlk öğrenimini babasından aldı, bir yandan Arapça ve Farsça, diğer yandan manevî ilimleri tahsil etti. Daha sonra, Mollâ Zeynüddîn isimli Mısırlı bir âlimden ders okudu. Mehmed Efendi’nin; eserlerini hazırlarken Arapça fıkıh, kelam, tefsir, hadis gibi farklı ilim dallarına ait kitaplardan faydalanması, iyi bir tahsil gördüğünün en önemli göstergesidir. Yazıcıoğlu, kardeşi Ahmed-i Bîcân’la dönemin büyük mürşidi Hâcı Bayram-ı Velî’ye dolayısıyla Bayramiye tarikatına intisap etmişse de Latîfî (Canım 2000: 132), onun mürşit olduğuna dair herhangi bir malumatın bulunmadığını belirtmektedir. Ayrıca çilehaneye ne zaman girdiği ve orada ne kadar kaldığı da belli değildir. Sadece zaman zaman çilehanesinde inzivaya çekildiğini Muhammediyye’sindeki bazı beyitlerle delillendirmek mümkündür (Çelebioğlu 1998: 161).  Evliyâ Çelebi (1970: 318), tekkesinin ulu bir âsitâne olduğunu, Bayramiye tarikatından pek çok fukaraya ev sahipliği yaptığını bildirdiği Yazıcıoğlu Mehmed Efendi’nin vefat tarihinin 855/1451 olduğunu kaydetmiştir.
 
Mehmet Güler