Son bir yıldır yoğunlaşan terör olaylarını nedeni ile can çekişen turizmi canlandırmak ve Çanakkale’ye turist çekmek için uluslararasına hitap edecek Projeleri geliştirmeye başlayan Çanakkale’li turizmciler bu kez de hem dünyada hem de Çanakkale’de iyi bilinen, 1998'de UNESCO ''Dünya Kültür Mirası Listesine seçilen Troya’yı öne çıkardı. 1998 yılında  ''Dünya Kültür Mirası Listesine seçilen Troya’nın 20. Yılı olan 2018’in Troya yılı ilan etmek için çalışmaları Basın ve Kamuoyu ile paylaşan Turizmciler bu yılın Turizm için büyük sıçrama olacağını söylediler. Turismciler adına Projeyi Basına tanıtan Armağan Aydeğer, proje hakkında önemli bilgiler aktardı. Aydeğer yaptığı açıklamalarda şunları söyledi  “Dünyada Turizm artık etkinlikler ile yönetiliyor.  Dünya turizminin şekillenmesi için de en önemli konu ise aslında bir algı yönetimi oluşturmak.  Yani biz birilerine bir şeyler anlatırken aslında elimizdeki tarihi, kültürel, doğal güzellikler gibi unsurlar çok önemli. Ama Dünya Turizmine yön vermemiz için yeterli sebepler değil.  Dolayısı ile mutlaka özellikle bizi ziyarete eden kesimlerin algısını doğru bir şekilde yönlendirecek argümanlara ihtiyacımız var.  İşte bu noktada var olan konjektörü de göz önünde bulundurduğumuzda Troya 5 bin yılı aşkın tarihi ile dünyanın en önemli evrensel değerlerinden bir tanesidir.  Troya dünyanın en iyi bilinen ikinci markası. Kudüs’ten sonra dünyanın üç kıtasında, her ülkede kimin ile görüşmek isterseniz görüşün mutlaka ve mutlaka Kudüs’ten sonra bilinen en iyi marka Troya olarak karşımıza çıkıyor.  Bu da şu anlama geliyor; elimizde öyle bir değer var ki var olan bir sınırın da bizim aşmamız için kendimiz çalışmalıyız” dedi.  
Troya’nın Dünyadaki yüzlerce okulda okutulduğunu  belirten Armağan Aydeğer bu değeri kullanmamamız kaçınılmaz oldu dedi. Aydeğer “Neden Troya? Dediğimizde bunun birçok sebebi var.  En önemlisi İlyada ve Odesa destanları M.Ö 7’inci ve 8'inci Yüz Yılda Homeros sonrası yazıldığı düşünen bu destan, 7 kıtada her ülkenin temel eğitim müfredatında, yani her hangi bir öğrenci ortaokulda iken İlyada ve Odesa ile tanışıyor. Belki Çanakkale’yi hatta Türkiye'yi bilmiyor. Ama Troya’nın ne olduğu, nasıl olduğuna dair çok önemli bir bilgiye sahiptir.  Bununla kalmıyor çok farklı ülkelerde her yıl birçok film, tiyatro, spor karşılaşmaları gibi onlarca Troya ile ilgili etkinlik gerçekleştiriliyor.  Son dönemlerde yaygınlaşan bilgisayarlarda bile giren virüslerden birinin adı Troya. Yani Troya hafızalara öyle bir yerleşmiş ki bu markayı bizim kullanmamamız kaçınılmaz oluyor” dedi.  

Troya, Batının Olduğu Kadar Anadolu’nun da Değeri
Batının olduğu kadar Anadolu’nun da bir değeri olduğunu belirten Armağan Aydeğer “Troya sadece batının değeri değil. Baktığımızda Troya Anadolu destanının da bir parçası.  Bakıldığında M.Ö 6'ıncı, 7'inci, 8'inci yüzyılda yazılan Troya savaşında gerçekleşen olayların bir tarafta Anadolu’nun bir parçası ki bu Anadolu’nun parçası ile ilgili emareler birçok önemli devlet adamlarının da söylemlerinde yer almış. Örneğin Fatih Sultan 1422 yılında demiş ki 'Troya'nın Öcünü aldık'  Aynı şekilde Mustafa Kemal Atatürk Dumlupınar Zaferinden sonraki ifadesi çok net 'Troya’nın öcünü aldık' demiş. Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk gibi bulunduğu çağa damga vurmuş kişiler İlyada ve Odesa destanını bir kitap olarak başucunda bulundurmuşlar. Troya,  denince aslında bugün de yaşadığımız sıkıntıların da köklerinin bulunduğu ana yer olarak hep görebiliriz. Doğu ile batı arasındaki mücadelenin, doğu ve batı arasındaki diyaloğun aslında tarihsel simgesidir Troya.  Bu nedenle bizim için çok önemli bir hazine.  Biz Anadolu toprakları üzerinde yaşayan Türkler olarak aslında Troya'nın bu bağlantısını iyi biliyoruz. Bunun da çok farkındayız. Ama Troya bir Batı medeniyetinin temeli olması kadar tarihin derinliklerinde bizim de çok önemli bir temelimiz olarak karşımıza çıkar” dedi.  
 
 UNESCO Destek Verecek
UNESCO’ya yapılan başvuru ile herhangi bir yılı ilan etme gibi bir yetkilerinin olmadığını fakat yapılan etkinliklere destek olacaklarını belirten Armağan Aydeğer “Biz neden 2018'in Troya yılı olmasını istiyoruz?  Sürdürülebilir bir Turizmden bahsetmek istiyorsak, tarihi, doğa ve beşeri imkanlarımız önemli ama kesinlikle yeterli değil.  Dolayısı ile bizim mutlaka gerçek nedenlere ve insanları bir şekilde ikna edecek bir algı yönetimine ihtiyacımız var.  İşte bu algı yönetimi bu şekilde gerçekleştirilebilir. Bunun çok güzel örnekleri var.  Örneğin; bundan 10 sene önce onlarca kitap, onlarca film ile bütün dünyayı kavuran bir Mısır furyası vardı.  İnsanlar Mısır’a gitmek için büyük bir heyecan duyuyordu. Bütün bunları stratejik bir planla yapıldı ve tesadüfi olmayan bir çalışmadır.  Biliyorsunuz son 10 senedir Türkiye’de dizi sektörü çok hızlı ilerliyor. Özellikle Kapadokya bölgesinde çekilen Asmalı Konak dizisi, İstanbul'daki o yalılarda çekilen diziler çok büyük bir ilgi aldı. Kapadokya'ya on binlerce vatandaşımız ziyaret etti Veya İstanbul'a özellikle Balkan coğrafyasından ve Ortadoğu’dan birçok turist İstanbul’u ziyaret ediyor.  Biz bunları göz önünde bulundururken elimizde de çok önemli bir değer var 2018.  Biz 2018 Troya yılı olsun diye ısrar etmemizin nedeni, 2018'de belirli bir sıçrama noktası var. Bizim için Troya 1998 yılında UNESCO nezdinde Dünya Tarih Miraslar Listesine seçildi. İşte 2018'de bunun 20. yıldönümü.  Az önce bahsettiğim algı yönetiminde de referans alabileceğimiz en önemli nokta bu.  Bunu UNESCO üzerinden girelim diye söylemiyorum bunu. Baştaki girişim ile ilgili hedefimiz buydu ama UNESCO'dan bize gelen cevap şuydu her hangi bir kavramın lokaysan yılı ilan etmesi diye bir kavram yok. Ama var olan tanıtımı yani o bölgede yapılan çalışmaları destekleyeceklerini söylediler.  Dolayısı ile UNESCO bizim yapacağımız çalışmaların yayılmasındaki kararlardan bir tanesi ama kesinlikle merkezi değil. Ama bizim için de bir vesile yani motivasyon kaynağı” dedi.  
 
Turizmi Güçlendirmek İçin Troya Yılı Şart
Turizmi canlandırmak için 2018’in çok önemli olduğunu belirten Armağan Aydeğer “Yapımı Yıllardır süren ve Çanakkale turizm ile ilgili birçok toplantıda karşımıza çıkan Troya Müzesi inşallah 2018 yılında bunun açılacağını umut ediyoruz. Müzemizin de 2018 yılında tamamlanacağını umut ederek bu müzeye en üst düzeyde bir katılım bile olsa açılmasını doğru bulmuyoruz. Yani dünyada heyecan yaratacak şekilde açılması çok çok önemli. Bu açılışa büyük devlet adamları Putin, Merkel, papa gibi büyüklerin katılımı olsa da 2018 yılını Troya yılı olarak ilan ettiğimiz bu yılı taçlandırabilelim.  Bu yıl ile Bölgesel ve küresel olumsuzlukların etkisi altındaki Turizmin canlandırılmaya ve imajını tekrar güçlendirmeye ihtiyacı var.  Çünkü malum özellikle 15 Temmuz sonrasındaki süreçte ülkemiz bir sürü propagandaya maruz kalmış durumda.  Onun için de Troya yılı bizim için önemli” dedi.
 


Kaynak: Haber Merkezi