Ekonomi krizin giderek derinleştiği, her gün yeni zamların geldiği bu dönemde alım gücünün de azalması ile özellikle dar gelirli vatandaşların sinirlerini de gerdi. Uzman Klinik Psikolog Yağız Ata, yaşanan bu gerginliğe dair yaptığı değerlendirmede ekonomik sistem içerisinde ki alım gücünün düşmesi, ticaretin zorlaşması, esnafın dükkânını çevirememesi, öğrencilerin eğitim ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamaması, yetişkinlerin özel harcamalarında kısıtlamaya gitmesi, emeklilerin maaşları ile geçinememesi gibi durumlar insanlarda mutsuzluğa ve bu mutsuzlukta sinirliliğe sebep oluyor’’  dedi.
Döviz kurunun artması ile yaşanan ekonomi kriz giderek derinleşirken vatandaşlar da gelen zamların altında eziliyor.  Yaşanan ekonomik kriz toplumun her kesiminde hissedilmeye başlandığı bu günlerde, kriin insan psikolojisine olan etkileri ile ilgili bir değerlendirme yapan  Uzman Klinik Psikolog Yağız Ata  “Doların artması ve doların artmasına bağlı olarak ekonomik sistem içerisinde ki alım gücünün düşmesi, ticaretin zorlaşması, esnafın dükkânını çevirememesi, öğrencilerin eğitim ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamaması, yetişkinlerin özel harcamalarında kısıtlamaya gitmesi, emeklilerin maaşları ile geçinememesi gibi durumlar insanlarda mutsuzluğa ve bu mutsuzlukta sinirliliğe sebep oluyor’’ ifadelerini kullandı. 
 İnsanlar Kaygılı Güvende Hissetmiyorlar
  Uzman Klinik Psikolog  Yağız Ata ‘’Son zamanlarda sokak da, pazarda ve çarşıda dolaşırken insanların çok gergin ve kaygılı olduklarını gözlemliyorum. Temelde geçim sıkıntısı var. İnsanlar ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerinde bu durum psikolojik sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Ailelerinin geçimlerinden sorumlu olan anneler ve babalar ekonomik olarak çocuklarının geleceklerini hazırlama noktasında güçlük yaşadıklarında bireysel psikolojik sağlıklarında ki bozulmalar aile içinde ve eşler arasında iletişim problemlerine sebep oluyor. Bu durumda aile içinde çatışmaları ve tartışmaları beraberinde getiriyor. Toplumu oluşturan biz insanların psikolojilerinin sağlıklı olması için beslenme, barınma, eğitim gibi ana ihtiyaçlarının karşılanması ve bu karşılama sonrasında kendilerini güvende hissetmeleri gerekiyor lakin insanlarımız ekonomik sebeplerden kaynaklı ana ihtiyaçları olan beslenme, barınma ve eğitim giderlerini karşılayamadıklarında kendilerini güvende hissetmiyorlar ve buna bağlı kaygı ve korku yaşıyorlar. Bu kaygı ve korku halleri de insanlarımızın yaşamlarını zorlaştırıyor.’’ dedi. 
 Toplumsal Sorunların Sebebi Ekonominin Zayıf Olmasıdır
 Ekonomi  zorlukların sağlık üzerindeki etkilerine de değinen Uzman Klinik Psikolog Yağız Ata  ‘’ Toplumun her kesiminde ciddi anlamda kaygı ve endişenin hakim olması, kaygının ve endişenin bireysel sorunlardan değil toplumsal soruna sebep olan ekonominin zayıf olmasından kaynaklıdır. Ekonominin zayıf olması topluma ve bireylere psikolojik açıdan ciddi zarar vermektedir. İnsanlarda ki bu kaygı hali; kendini gergin, huzursuz ve panik halinde hissetmek, nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak, kötü bir şey olacakmış gibi endişeli hali, kalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanma, aşırı terleme, ellerde titreme hali, odaklanma, konsantrasyon problemleri, hazımsızlık sıkıntıları, kaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma hali, uyku problemleri durumlara sebep olmaktadır.’’ şeklinde konuştu” dedi.
Haber Merkezi