Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla Çayı’nda peş peşe meydana gelen balık ölümleri, gözleri bir kez daha bölgedeki çevre katliamlarına çevirdi. Bölge halkı ve bölgedeki çevre derneklerinden sonra CHP Ayvacık İl Genel Meclisi Üyesi Nizamettin Akça’da Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) bölgeye verdiği zararları sıraladı. Geçen yıl da aynı durumla karşılaştıklarını belirten Akça, JES’ler nedeniyle balık ölümlerinin yaşandığı, tarlalardaki ürünlerin kuruduğunu ve bölgedeki içme suyunun bile zarar gördüğünü söyledi.
 
Çanakkale adeta Türkiye’nin tarım deposu konumunda özellikle domatesi ile nam salan Tuzla bölgesi, kısa süre önce balık ölümleri ile gündeme geldi. Tuzla köyündeki çayın yüzeyi ve denizle birleştiği kumsalda çok sayıda ölü balık görüldü. Balık ölümleri paniğe neden oldu. Balık ölümleri ile beraber bölgedeki çevre katliamının da bilançosu ortaya çıktı. Şimdiye kadar yapılan tüm girişimlere rağmen sorunun çözülmediği de belirtiliyor.

JES’LER ATIKLARI DEREYE BIRAKIYOR
Dün bölge halkı ve bölgedeki çevre derneklerinin JES’lerin verdiği zararları bir bir anlatmıştı. Benzer sorunları bu sefer CHP Ayvacık İl Genel Meclisi Üyesi Nizamettin Akça da dile getirdi. JES’lerin atıklarını direk dereye attığını belirten Akça, “Bunlar katı atıklarını jeotermal atıklarını, kimyevi maddelerini dereye salmak için kanal gibi bir yer yapmışlar. Yalnız bu dereye salındığı yer tam dere yatağının olduğu yer. Buradan biraz ileri geçerek bıraksalar en azından bu tarım alanı kurtarılmış olur. Ayrıca geçen yıl dereye salındıktan sonra yapılan sulamada bir vatandaşımızın yonca tarlasının kuruduğu ve bunun da firma tarafından satın alındığı vatandaşlar tarafından bize söylendi. Kesin net bilgiye sanıp değilim ama oradaki vatandaşların söylemi bu.” dedi.

GEÇEN YIL DA BALIK ÖLÜMLERİ YAŞANDI
İl Genel Meclis Üyesi Akça, geçen yıl da balık ölümleri ile karşılaştıklarını belirterek, JES’lerin bölgeye verdiği zararları şu şekilde açıkladı; “Geçen yıl yaklaşık Eylül ve Ekim aylarında bizim Tuzla Ovasında jeotermal enerji sistemleri var. Bu jeotermal enerji sistemleri yerin dibine 1500-2000 metreye yaptıkları sondajla çıkan kimyevi atık maddeleri dereye saldığı ve geçen yıl deredeki balıkların öldüğü birçok canlı yaşamın öldüğü tespit edilmiştir. Bu sene de geçen gittim fotoğraflarla hepsini belirledik. Fotoğraflarda bir kimyevi madde salındığı belli. Bölgede çalışmalarını sürdüren Yerka JES enerji sistemi bu katı atık maddelerini saldığı yer  1300 nüfuslu Gülpınar köyünün iki tane su kuyusu var bunların tam ortasına salınıyor. Bir tanesi 150 metre bir tanesi 300 metre. Bunun 1000 metre altında da Tuzla’nın içme suyunu tedarik ettiği tekrar ayrı bir kuyu var.”
 
JES’LER TARIMI BİTİRDİ
Dün de yöre halkı sorunlarını dile getirmişti. Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar Köyü’nde toplu balık ölümleri çevre sakinlerini dehşete düşürdü. Daha önce de JES kurulması için halkın birçoğunun geçim kaynağı olan zeytinliklere göz dikilmişti. Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği’nin çabaları ile organik zeytinciliğinin önemli bir yeri olan Gülpınar köyünde JES kurulmasına karşı çıkıldı. Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Eski başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Işık,  tüm çabalara rağmen JES’lerin kurulduğunu ifade etti.  Işık, daha sonra bölgeye bir JES daha kurulmak istendiğini belirtti.
Bir şirket tarafından JES kurulmasına karşı olarak Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği tarafından yürütmenin durdurulması ve projenin iptali talebi ile dava açtıklarını söyledi. Görülen davada işletmenin çalışmaya geçmesi durumunda, çevreye olacak etki ve yapılan yatırımlar açısından telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği gerekçesi ile yürütmenin durdurulmasına karar verildi.

BALIK ÖLÜMLERİNİN SEBEBİ JES’LER
Öte yandan balık ölümlerinden önce pek çok kez atıkların çaya atıldığını kaydettiklerini Nisan ayında şikayetlerini önce CİMER’e ardından Çevre Ve Şehircilik Müdürlüğü’ne ve son olarak karakola müracaat ederek dile getirdiklerini paylaşan Işık, santralin şikayeti haber aldıktan sonra atıkları çaya akıtmayı kestiğini iddia etti.
Gönül Işık, JES’lerin bölgeye kurulması ile ilgili çok kez mahkeme açtıklarını belirterek, “Biz çok kez denk geldik, santralin atıkları arıtması gerekirken, maliyeti az olduğu için gece tuzla çayına akıtıyorlar. Bölgedeki balık ölümlerinin de sebebi budur’’ şeklinde konuştu. ‘’Balık ölümlerinin sebebi JES’ler’’ dedi. Bölgede aktif bir şekilde meyvecilik yapıldığını fakat JES’lerden sonra üretilen meyvelerin de verimsiz olmaya başladığını belirtti.

JEOTERMAL ENERJİ NEDİR?
Toprağın altında mağmaya yakın olan bölgelerde depolanmış yüksek sıcaklık ve basınca sahip ısı enerjisidir. Sürdürülebilir ve az maliyetli enerji üretebilen jeotermal santralleri havayı kirletmediği ve radyasyon yaymadığı için “temiz enerji” olarak biliniyor.
Ne var ki jeotermal enerjinin sondajı sürecinde ekosistemin bozulması, jeotermal sıvının su ve toprağı kirletmesi, hatta arazinin çökme riski de söz konusu. Jeotermal akışkanın bir nehre ya da denize bırakılması durumunda ise su canlıları ve bitkiler zehirlenebilir, santrallerin soğutma kulelerinden verilen buhar ve içerdiği toksik maddeler çevredeki ağaçlara zarar verir. Ayrıca jeotermal enerji amaçlı yapılan kazıların depremleri tetikleyebileceği de bilinmektedir.
MTA (Maden Teknik Arama) tarafından yapılan çalışmalara göre, Türkiye, özellikle Batı ve Orta Anadolu’da, zengin jeotermal enerji kaynaklarına sahip.

Arzu Baladur