Dünyaca ünlü Troia Antik Kenti yanında yer alan köyler bir bir güzelleştiriliyor. Troia Müzesi’nin de buraya yapılması ile çevre köylerden  Tevfikiye köyünden sonra Çıkplak köyde güzelleştirildi.  Arkeo-köy Tevfikiye’den sonra şimdi de Troya’nın keşfinin başlangıç noktası sayılan Çıplak Köyü’nü Etno-köye dönüştürdü. 5000 yıllık bir tarihin üzerinde yaşayan Çıplak Köyü’nde hayata geçirilen çalışmalarla, köy halkının kültürel ve tarihi turizmde aktif rol oynaması hedefleniyor. Daha çok tarımla uğraşan köye artık turistler de uğruyor.
 
Merkeze bağlı, 350 nüfuslu Çıplak köy, adıyla duyanları şaşırtıyor. Köyün adı, meydandaki 'Çıplak Dede' olarak da anılan 'Garip Dede' yatırından geliyor. Bazen köy tabelası önünde tişörtlerini çıkararak yarı çıplak fotoğraf çektirenler dahi olduğunu belirten yöre halkı, son olarak köylerinde çıplaklar kampı varmış gibi sosyal medyada yapılan paylaşıma isyan etti. Çıplak köyü halkı, adı nedeniyle ‘nü’ gibi göstermek isteyenler olsa da köylerinin adını değiştirmeyi düşünmediklerini, yatır dolayısıyla bu ismin maneviyatına inandıklarını söylüyor.
Merkeze 30 kilometre uzaklıktaki 130 haneli ve 350 nüfuslu Çıplak köyün adını duyanlar, şaşırıyor. Her sene yerli-yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği, 5 bin yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri yolu üzerinde bulunan Çıplak köy, adıyla antik kente gelen ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor.
Çıplak köyün adı, köy meydanında yatırı bulunan ve burada yaşayanların 'Çıplak Dede' olarak andığı 'Garip Dede'den geliyor. Köyün adını duyanlar, burada yaşayanların çıplak olduğunu düşünüyor. Hatta bazı kişiler, köyün tabelası önünde tişörtlerini çıkarıp yarı çıplak şekilde hatıra fotoğrafı çektirerek, sosyal medyadan paylaşıyor.
 
Ziyaret edip, tarihi hakkında köylülerden bilgi alanlar ise geçmişi 1600'lü yıllara dayanan köyün adını ‘Garip Dede'den aldığı gerçeğini öğreniyor. Çıplak köyü sakinleri, zaman zaman ortaya çıkan olumsuzluklara aldırış etmeden, tarım ve hayvancılık yaparak yaşamlarını sürdürüyor.
KÖY GÜZELLEŞTİRİLDİ
 
OPET firması, yıllardır “Tarihe Saygı Projesi” kapsamında Çanakkale’de çalışma yapıyor. Gelibolu Yarımadası’nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için 2006 yılında başlattığı “Tarihe Saygı Projesi” devam ediyor. Çanakkale Savaşları’nın geçtiği Eceabat bölgesindeki rehabilitasyon çalışmalarının ardından “2018 Troya Yılı”nda; Troya Ören Yeri’ne en yakın yerleşim yeri olan Tevfikiye Köyü’nü Arkeo-köye dönüştüren OPET, şimdi de Troya Bölgesi’ndeki Çıplak Köyü’ne kimlik kazandırarak Etno-köy’e dönüştürdü. Anadolu’nun farklı tarihsel ve kültürel katmanlarını yansıtan Çıplak Köyü’nde yürütülen çalışmaların ana eksenini; insan yapımı kültürel öğeleri ele alan bir bilim dalı olan etnografya kelimesinden türetilen “etno-köy” kavramı oluşturdu. Etno-köy projesi Türkiye’de müze, ören yeri ve kültürü- tarihi ile hâlâ yaşayan köyleri bir araya getiren tek proje. Proje; Anadolu geleneğinin kültür mirasını temsil eden tüm katmanlara dair öğeler, dokular ve öyküler barındıran Çıplak Köyü’nün etno-kültürel mirasını yansıtacak şekilde kurgulandı.
 
ÇIPLAK KÖYÜ; TROYA’NIN KEŞFİNDE BAŞLANGIÇ NOKTASI
 
Çıplak Köyü’ne bir bütün olarak baktığımızda Anadolu’daki pek çok köyümüz gibi çok zengin bir tarih, tarım ve arkeoloji kültürünün harmanlandığını görüyoruz. Osmanlı döneminden ve Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan izler taşıyan Çıplak Köyü’nde, arkeoloji biliminin de başlangıcı kabul edilen Troya kazıları süresince 17’nci yüzyıldan itibaren Schliemann ile başlayan arkeoloji çalışmaları ve ardından gelen seyyah ve arkeologların Çıplak Köyü ile olan ilişkisini vurgulandı. Schliemann’ın kazı yaptığı dönem kaldığı evin bu köyde olması, köy halkının neredeyse tamamının Troya kazılarına katılması gibi özellikleri Etno-köy Çıplak’ı arkeoloji tarihi açısından da önemli bir konuma getiriyor. Geleneksel tarımın izlerinin bulunabildiği Çıplak Köyü’nde ziyaretçilere köy tarihçesini özgün motiflerle aktarıyor. Diğer yandan projemize köyün tarım alanındaki ürünlerinin satış ve pazarlanması gibi ekonomiye katkı sağlayacak çalışmaları da eklendi.
 
5000 YILLIK GELENEK DEVAM EDİYOR
 
5000 yıllık bir tarihin üzerinde yaşayan Tevfikiye Arkeo-köy ve Çıplak Etno-köy halkının, o dönemin geleneklerini hâlâ devam ettirdi ve nesilden nesile aktarılıyor.
 
Çanakkale Valisi Sayın İlhami Aktaş burada yapılan çalışmaları değerlendirmişti. Aktaş, “OPET tarafından tarihimizin en önemli sayfalarının yazıldığı Gelibolu topraklarında 14 yıldır devam eden Tarihe Saygı Projesi kapsamında tarihi Gelibolu yarımadası ve köylerinde tarihimize sahip çıkılarak düzenleme, kalkınma ve rehabilitasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2018 Troya Yılı’nda tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Tevfikiye Köyü’nde fiziksel ve sosyal büyük bir değişim yaşanmıştır. Şimdi de Anadolu geleneğinin kültür mirasını temsil eden tüm katmanlara dair dokular barındıran Çıplak köyümüz Etno-köye dönüştürülerek proje kapsamında köyümüze farklı bir kimlik kazandırıldı, Çıplak köyü tarihsel ve kültürel derinliğini ve zenginliğini yansıtan içeriklerle zenginleştirilmiştir. Fiziki düzenlemelerin yanı sıra proje kapsamında Çanakkale halk eğitim merkezi işbirliği ile halkımıza eğitimler verilmektedir. Yapılan bu çalışmaların sonucunda bölgemizin var olan turizm potansiyeline önemli bir katkı daha sağlanmıştır. İlklere imza atan ve Türkiye’nin dört bir yanında başlattığı sosyal sorumluluk projeleriyle hem geçmişe hem de geleceğe sahip çıkan, toplumu kucaklayan OPET’e ve Sayın Nurten Öztürk’e teşekkür ederim.”
 
Troya’nın 5000 yıllık tarihiyle iç içe geçmiş, Anadolu’nun kadim kırsal kültürünü hala yaşatan, arkeoloji bilimiyle tarihsel bağları olan, Çanakkale Savaşları’nın izlerini taşıyan Çıplak Köyü’nün, Cumhuriyet’in bölgedeki ilk ilkokulunu da kendi imkanlarıyla açan köylüleri Etno-köy’de ziyaretçileriyle buluşmaya hazır... OPET Tarihe Saygı - Troya Köyleri Rehabilitasyon Projesi, Troya Ören Yeni ile Troya Müzesi’nin yanıbaşında, dünyanın her yerinden ziyaretçileri buluşturacak özel bir deneyim sunuyor. Arkeo-köy ve Etno-köy, kırsal kültür ve yerel mirasın odağında olduğu bir yerel kalkınma ve kültür turizmi projesi, paylaştıkça zenginleşen çok katmanlı kültür mirasımızı kalkınmanın itici gücü kılan model bir gelecek projesidir.
 
Bünyamin  Nami Tonka