Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nden (ÇOMÜ) emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, gelgitler depremin habercisi olduğu algısıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, “Aslında bu bilimsel olarak ortaya çıkmış bir şey değil. Bir takım insanların eskiden çıkardığı dedikodular veya bazı kişilerin bilinçli olarak çıkardığı dedikodular bunlar. Herhangi bir şekilde bilimsel bir gerçeği yok. Gelgitlerle depremlerin bir ilgisi yok” dedi.
Geçtiğimiz haftalarda  bazı bölgelerde gelgitler yaşandı. Deniz üzerinde küçük adacıklar oluşurken, tekneler karaya oturdu. Gelgiti gören vatandaşlar depremin habercisi olduğunu düşünerek tedirginlik yaşadı. Türkiye’deki depremleri yakından takip ederek, her deprem sonrasında bir analizini sosyal medya hesabından paylaşan ve bu nedenle de çok sayıda takipçisi bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, konu hakkında açıklamalarda bulundu.
ASLINDA BU BİLİMSEL OLARAK ORTAYA ÇIKMIŞ BİR ŞEY DEĞİL
Prof. Dr. Doğan Perinçek, bu durumların zaman zaman yaşandığını söyleyerek, “Önceki yıllarda da iki kez Güzelyalı taraflarında gelgit olmuştu. Bu tümüyle depremle herhangi bir ilişkisi yoktur. O zamanda bizzat gel git yaşanan bölgeye gittim. Ay çekimiyle veya başka güçlerin etkisiyle deniz çekildi.  Sonra tekrardan geri geldi. Geçen hafta olan olayda aynı şekilde gerçekleşti. Kayıklar karaya oturdu. İnsanlar hemen telaşlandı. Ama ben herhangi bir şekilde denizin çekilmesiyle depremin bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bu bir doğa olayı. Bizde çok nadir yaşanıyor. Ülkemizde gelgit olayı çok sınırlı. Ama okyanuslara giderseniz öyle yerler var ki; deniz seviyesi 3-4 metre düşüp yükselebiliyor. İngiltere kıyılarına giderseniz deniz seviyesinin 1-2 metre düştüğünü görürsünüz. Bu normal ay çekimiyle ilgili bir olay. Depremle bir ilgisi yok. Halkımız maalesef havadan nem kapıyor. Aslında bu bilimsel olarak ortaya çıkmış bir şey değil. Bir takım insanların eskiden çıkardığı dedikodular veya bazı kişilerin bilinçli olarak çıkardığı dedikodular bunlar. Herhangi bir şekilde bilimsel bir gerçeği yok. Gelgitlerle depremlerin bir ilgisi yok.  Son zamanlarda insanlar bunu öğrendiler. Bunun depremle ilgisi olmadığını söyleyen, halktan insanlarda var. Bu konuda halkımızın biraz daha bilinçlendiğini görüyorum” ifadelerini kullandı.
ÇANAKKALE, BAYRAMİÇ, ÇAN YEREL YÖNETİMLERİNİ TEKRAR TEKRAR UYARIYORUM
 
Prof. Dr. Doğan Perinçek, Biga, Bayramiç, Çan hattı için çok endişeli olduğunu söyleyerek, “Burada 272 yıldır deprem olmuyor. Normalde 7 ve 7’den büyük depremler 250-260 yılda istatistik olarak tekrarlanıyor. 1999 Adapazarı depremi de aynı hesaba dayanılarak rahmetli Prof. Dr. Aykut Barka tarafından deprem 2 sene önceden olacağı tahmin edilmişti. Ayvacık’ta yaşanan depremlerle Çan’da yaşanacak depremin direk ilişkisi yok. Çünkü Erdek tarafından karaya çıkan, Biga’nın hemen kuzeyinden karaya çıkan Çan ve Bayramiç yönünde uzanan bir fayımız var. Bu fay 272 yıldır deprem yaratmıyor. Bu sabah tekrar baktım. Bu konuyu sürekli inceliyorum. Son 1 ayda Marmara’da depremler olmuş. Bunlar Biga civarında karaya çıkıp bu deprem odakları orada bir gerilim oluşturmaya başladı. Yine Ayvacık taraflarında büyük bir gerilim oluşuyor. Ama aradaki alana Çan ile Biga’ya bakıyorsunuz hemen hemen hiç deprem yok. Bu neyi gösteriyor. Eğer bir alanda uzun bir süre deprem olmuyorsa gerilimin artığını görüyorsunuz. Tekirdağ bölgesinde deprem odaklarında yığışma var. Biga’nın kuzeydoğusunda bir yığışma var. Bu gerilim arttığını gösteriyor. Ben Çanakkale, Bayramiç, Çan yerel yönetimlerini tekrar tekrar uyarıyorum. Tedbir almamız lazım. Çok basit tedbirlerde var, bundan sonra yapılarımızı ona göre yönlendirmemiz lazım. Dolgu toprağın üzerine bina izni vermeyelim. Daha sağlam olan Karacaören, Bayraktepe, Kepez’in bazı kısımları gibi. Böylece tarım alanlarını korumuş olur, hem de binaları daha sağlam yer yapmış oluruz” ifadelerini kullandı.
 
Nazif Cemhan Şen