(Bütün dünya sana kurban olsun.)

(Bütün dünya sana kurban olsun.)
On iki bin yıllık "Türk Toprağı" olan Anadolu'dan "Türk" kovalanmak  isteniyor...
Lord Curzon da böyle düşünüyordu...
Ermeniler de böyle istiyordu... Hüsrana uğradılar...
Rumlar da böyle istiyordu... Yüzme bilmeyenlerine, yüzme öğrettik...
İzmir'i Dağları'nda çiçekler açtı...
Şimdi, pirincimizdeki beyaz taşlar da "Türk", "Anadolu" dan gitsin istiyormuş...
Toprağının üzerinde "mezarlık çiçeği" istiyor herhalde...
Sonra,Türk düşmanları yok olup gitti...
Yine, yok olup gidecekler...
Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur...
Şardağı'nın yiğit çocuğu, ne güzel söylemiş...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
( Hüsamettin Öztürk Ağabey' e çok teşekkür ederim...)
*TÜRK ARIYORUM.*! (Abdurrahim Karakoç)
Ne günlere kaldık ey Oğuz Ata!
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum,
Türk dediğimiz Türkler; dağlarda yata,
Türk’ün öz yurdunda; Türk arıyorum.
Bizi bizden alıp; yaban ettiler,
Harsımı, töremi talan ettiler,
Kul’a kul olmayı “Turan” ettiler,
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum.
Vatan Türk’ün, bayrak Türk’ün,  velakin,
Makamlar, koltuklar devşirmelerin,
Yaralar kangren; yaralar derin,
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum.
Bozkurt zannedersin, baktım tasmalı,
Kimi ülkücüyüm diyor; kimi Osmanlı,
Şu Mevlevi musluğunu biraz kısmalı,
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum.
Türk’ten söz açsanız, rengi bozulur,
“Kızılelma” desen ordan toz olur,
Kopuz’um Maraş’ta, Muş’ta saz olur,
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum.
Ya Bektaşi, ya Alevi denmiş, dışlanmış,
Kendi vatanında hep garip kalmış,
Arap’ı, Fars’lısı, çalmış oynamış,
Türk’ün öz yurdunda Türk arıyorum.
 (Abdurahim KARAKOÇ)