22 Ağustos’ta çıkan yangın üç gün sürdü. Yangın Atikhisar barajının diğer tarafından başlayarak barajı da geçip radar tepsi bölgesini kül etti. Burada ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsü ve Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi de tehlikeye karşı boşaltılmıştı. ÇOMÜ’nün Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi de yangından etkilendi.
Yangından sonra ÇOMÜ bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dinçay Köksal, ÇOMÜ Orman Yangınları Çalışma Komisyonu Başkanı Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Merkez Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, ulusal haber ajans temsilcileri ve yerel basın mensuplarıyla, akademisyenler ve idari personel katıldı.
 
Yangının yarattığı tahribatı anlatan kısa bir belgesel gösterimi ile başlayan toplantıda; ÇOMÜ Orman Yangınları Çalışma Komisyonu Başkanı Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, ÇOMÜ Kampüs alanında yangın tehlikesine karşı alınabilecek önlemler konusunda komisyonun hazırladığı raporla ilgili bilgiler sundu. Daha fazla yangın ve tahribat yaşanmaması adına hiçbir şekilde kızılçama yer verilememesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şeker; Terzioğlu Yerleşkesi ’nin genel durumu, orman yangını öncesinde, orman yangını sırasında ve sonrasında dikkate alınması gerekenler konusunda bilgiler aktardı. 
Etkinlikte hem fidan dikimi yapıldı hem de basına bölge durumu hakkında ve üniversitenin yangın öncesi, sırasında ve sonrasında alınan önlemler hakkında bilgiler paylaşıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin misyonu hakkında bilgilerde verildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, üniversiteyi kentle bütünleştirmek amacıyla şehre indireceklerini belirterek, “Temmuz ayı içerisinde bildiğimiz üzere çok büyük orman yangını meydana geldi. Yaklaşık 135 hektarlık alan zarar gördü. Sonrasında biz hızlı bir şekilde Sayın Valimiz himayesinde üniversitemizde kentin tüm paydaşları yangın çalıştayı yaptık. Yapılan çalıştayı raporladık, bunu ilgili birimlere ve üniversitemizin web sayfası aracılığıyla sunduk. Gözlem evi binası bizim için sembolik bir öneme sahip. 26 Ağustos günü Güney Marmara Kalkınma Ajansı desteğiyle birincisi Balıkesir Sındırgı da ikincisi de burada planlanan gökyüzü gözlem etkinliğimiz vardı. Tam yangın günü burada ölü bitki örtüsü temizleme faaliyeti yaptık. Aynı gün yangının çıktığı saatte Vali beyden aldığım haber doğrultusunda biz hemen yangının ilk çıktığı noktaya gittik. Orada söndürme çalışmaları devam ederken kontrol altına alınma durumu sırasında rüzgarın etkisiyle tekrardan alevlenerek barajı aştı ve Beren köyüne sıçradı. Bizde üniversitemizin mevkiisi durumunu göz önünde bulundurarak hemen kriz masası oluşturduk. Üniversite binalarında tehlike oluşturacak kimyasalları ve yurtta kalan öğrencilerimizi tahliye ettik. Üniversiteyi güvenli hale aldık ama sonuçta dış çepe de bir mücadele de var. Başta yangın mücadelesi veren köylere yardıma gittik. 3. Günün ardından yangın kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları devam etti. Kent olarak ciddi bir badire atlattık. Hepimize geçmiş olsun diyorum.  Açıklamalarının devamında Rektör Erenoğlu, ‘’Bu doğrultuda üniversitemizin misyonu, üniversiteyi kentle bütünleştirmek amacıyla şehre indireceğiz.  Üniversite olarak toplumsal katkı için yangın öncesi bilgilendirme ve akademik destek vereceğiz. Fidan ve zeytin ağaçları dikeceğiz. Sizden özel isteğim kente sahip çıkıp Çanakkalelileri kampanyaya dahil etmek’’ dedi.
 
TEDBİR ALINMALI
Kampüs yerleşkesinin ve şehrin çok ciddi bir şekilde yangın riski ile baş başa kaldığını dile getiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker,’’  Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi  olarak ormanlarla içi içe bir kampüste bulunuyoruz.  Mühendislik Fakültesi, Fen Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve merkez raboratuarımız olmak üzere önemli gruplarımız, hastanemiz. Ormana çok yakın alanda bulunuyor. Dolasıyla Ziraat Fakültesi Dekanı olarak benim içinde zor bir süreç oldu. Yangın, yer ve hava ekiplerin çabasıyla hızlı bir şekilde söndürüldü ve başarılı olundu. Çanakkale çok büyük bir risk atlattı ve Üniversitemizde bu riskten ucuz kurtuldu. İçinde bulunmuş olduğumuz bu gözlem evi yine üniversitemizin çok önemli bir yeri ve burası yangından en çok etkilenen mevkiii oldu. Gözlem evi değerleri yüksek cihazlarla ve tehlikeli olabilecek kimyasallarla dolu halde. Dolayısıyla bunları etkin bir şekilde tahliyesi anlamında büyük bir çaba sergiledik’.
Yangının kontrol altına alınmasından sonra rektörlüğümüzün talimatı üzerine bir çalışma komisyonu oluşturduk. Ziraat fakültesi olarak yangın öncesinde, sırasında ve sonrasında ele alınacak önlemlerle ilgili öğretim üyelerimiz tarafından rapor oluşturuldu. Yangından önce ele alınması gereken konuların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz ormanla içi içe geçen bir yerleşke içinde bulunuyoruz. Orman tahsisli çok fazla alanımız var ve bu alanların kampüse zarar vermeden rehabilite edilmedi gerekiyor.
Çanakkale ormanlarında en çok kızılçamlar mevcut ve yangını çok hızlı bir şekilde körüklemesine ve hızlanmasına sebep olan bir ağaç türü. Dolayısıyla Kızılçam yerine kampüs çevresine zeytin ağaçları ve yangına dirençli olduğunu bildiğimiz sandal ağacı, kocayemiş gibi türlerle kampüsü koruma altına almamız gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
Basın toplantısının ardından yanan bölgede fidanlar dikildi.
 
Mine Yel
Foto: ÇOMÜ