Alınan bilgiye göre; Barbaros Mahallesi Dumlupınar Camii mevkide kahvehane ziyaretleri yapan Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Adile Yalçın’ın oy istediği bir vatandaşın AK Partili olduğunu söylemesinin ardından Yalçın’ın ekibinden bir kişi, Mustafa Kılıç isimli vatandaşa saldırdı. Araya giren vatandaşların sakinleştirmesiyle olay yatışırken, aradan bir süre geçtikten sonra saldırgan, beraberinde 25 kişiyle tekrar kahvehaneye gelerek vatandaşlara saldırdı. Olayda 4 kişi yaralandı. Yaralılar acil servise kaldırıldı.
 
 
Yaşanan olayda saldırganlardan bazılarını 10 yıldır tanıdığını ifade Mustafa Kılıç; “Bize sorgusuz saldırdılar. Oradaki sorunları kaba kuvvetle çözmeye çalışıyorlar. Biz hangi devirdeyiz? Kaba kuvvetle şimdiye kadar ne çözülmüş ki? Darp edilen bir arkadaşımız Kürt. Ben Türküm. Aramızda ayrı gayrımız yok. Biz bu insanlarla 10 yıldır iç içeyiz. Birbirimizi tanıyoruz. Ama onlar içlerinde biriktirmişler seçim arifesinde geldiler gövde gösterisi yapmaya çalıştılar” dedi.
 
 
 
Olayla ilgili açıklama yapan AK parti adayı Ayhan Gider; “Çanakkale'mize ne Türkiye'mize yakışmayacak bir olayla karşı karşıyayız. Biz seçim sürecinin güvenlik ve huzur içerisinde geçmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu akşam Yeşil ve Sol Parti'nin Milletvekili Adayının bir kahve ziyaretinde 4 tane vatandaşımız gerek siyasi fikirlerinden gerekse dini saiklerle el sıkmamışlar. Teşekkür ederek, olayı sonuçlandırmak istemişler. Ancak orada grubun içindeki bir kişinin önce sözlü saldırısına daha sonra fiziksel saldırısına maruz kalmışlardır. Olay bu kadarla da kalmamış, bu kişiler kahveden uzaklaştıktan sonra 25-30 kişi toplanarak, tekrar kahveye baskın vermişlerdir. Biz siyaset ve şiddetin yan yana olabilecek iki olgu olmadığı biliyoruz. Siyaset şiddet dışıdır. Şiddet siyaset dışıdır. Ne yazık ki bu konjonktürde bu tip şiddet eğilimli arkadaşlar öncelikle yanlarında gezdikleri adayın ve partinin sorumluluğundadırlar. Şiddet eğilimli kişileri adaylar yanlarında gezdiremezler. Tabii bunun münferit bir olay olmasını arzu ediyoruz ancak gittikten sonra geri gelip saldırının devam etmesi bunun sıradan bir adi olay olmadığı izlemini veriyor. Hele hele bu günlerde HDP Genel Başkanının çıkıp Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'yla stratejik hedeflerinin örtüştüğü beyanından sonra, desteğini tam ve net bir şekilde açıkladıktan sonra, yapılan siyasi mitinglerde sözüm ona CHP temsilcilerinin zafer işaretlerinden sonra atılan ‘Apo' sloganlarından sonra, Çanakkale'de bile bazılarının bu cesareti göstermiş olabilmesi tesadüfi değildir. Biz bu ve bunun gibi saldırıları şiddetle kınıyoruz. Ne ilimizde ne ülkemizde şiddete izin vermeyeceğimizi ısrarla bildiriyor, bu ve bunun gibi olayları şiddetle telin ediyoruz. Bunun ötesinde her fırsatta olur olmaz yerde sandık güvenliğini söyleyenlerin bugüne kadar sandıklarla ilgili hiçbir problem yaşamamasına rağmen her gün bu minvalde açıklama yapanların sandık güvenliğiyle ilgili neyi kastettiklerini gayet net görüyoruz. Demek ki Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi bu güvenlikleri sağlamak için bu tip yöntemlere başvuracaklar. Ancak şunu bilmelidirler ki biz Çanakkale olarak büyük savaşlara sahne olmuş topraklarda barışın temsilcileriyiz. Aklıselimin, iyi niyetin, hoşgörünün temsilcileriyiz. Ne burada ne de Türkiye'nin herhangi bir yerinde buna izin vermeyiz. Ben yaralanan arkadaşlara acil şifalar diliyorum. Aldıkları darbeler büyük. Doktorlardan aldığımız bilgi, bu gece müşahede altında kalacaklardır. İnşallah onarılamaz sonuçlarla karşılaşmayız. Emniyet teşkilatımızın da bu gece gereğini yapacağını biliyoruz. Konu adli makamlara intikal ediyor. Ben partilim veya partilim olmayan bu olaydan etkilenen tüm arkadaşlara sesleniyorum. Şiddete şiddet bizim tasvip edeceğimiz, hoş göreceğimiz bir şey değildir. Bunun gereği devlet görevlilerinin işidir. Onlar da görevlerini en iyi şekilde yapacaklardır. Hiçbir şüphemiz yok. Tüm adaylara özellikle Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Bu milleti germeyin. Buna hakkınız yok. Üç koltuk için olmayacak yerlere olmayacak tavizler vermeyin. Bu millete bunu yapmaya hakkınız yok” dedi.

Mine Yel