Erdoğan mesajında enflayon hakkında, ‘’inşallah önümüzdeki yılbaşından itibaren enflasyonun boynunu kırmış olacağız."demişti. Merkez Bankası Başkanı gıda enflasyonu ile ilgili;  ‘’Gıdada bir düşüşün bu aydan itibaren yansıyacağını düşünüyoruz." dedi.
 
 
 Geçtiğimz günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  İstanbul'da düzenlenen Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri'ne video mesaj gönderdi. Orada yer alan konuşmasında enflasyon ile ilgili değerlendirmesi dikkat çekti. Erdoğan enflayon hakkında, ‘’Aldığımız tedbirlerin etkisiyle inşallah önümüzdeki yılbaşından itibaren enflasyonun boynunu kırmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin son 20 yılda hayata geçirdiği sağlam altyapıyla birlikte üretimi, istihdamı, ihracatı ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomi modeli sayesinde bu sıkıntılı dönemi nispeten rahat geçiren ülkelerden olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İhracatımız her ay rekor kırarak 300 milyar dolar eşiğine yaklaşıyor. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, imalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor. Yollarımız ve otobanlarımız ülkemizden Avrupa, Asya ve Ortadoğu'ya yük taşıyan TIR’lar ve kamyonlarla dolu." diye konuştu. Öte yandan faizleri artırarak enflasyonu düşürme üzerine kurulu klasik yöntemlerin şimdiye kadar beklentileri karşılamadığının görüldüğünü aktaran Erdoğan, bu tarz politikalarla enflasyonu dizginlemeye çalışan pek çok ekonominin bugün hayat pahalılığı yanında istihdam kayıplarıyla da mücadele ettiğini dile getirdi.
 
 
 
Bu sözler gündemde yerini korurken geçtiğimiz hafta  Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, katıldığı canlı yayında vatandaşın belini büken gıda fiyatlarıyla ilgili konuştu. Bu ayki yıllık enflasyonun büyük bölümünün gıdadan geldiğini söylemiş bu konuda Kavcıoğlu, "Uyguladığımız politikaların sonucunu görmeye başlıyoruz. Gıdada bir düşüşün bu aydan itibaren yansıyacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
 
 
Kavcıoğlu; enflasyondan faizlere, açıklamaları şöyle:"Liralaşma stratejisi ile uyguladığımız politikalar enflasyonun bundan sonraki dönemde gerilemesinde önemli bir ivme sağlayacak. Kalkınmayı ötelemeden kalıcı fiyat istikrarını sağlamış olacağız. Baz etkisi geçen seneki spekülatif kur ataklarından sonra bir maliyet oluştu. Şubat'tan sonra da savaşın etkisi ile bir enflasyon oluştu. Aralık ayında 1 ile 0-80 arası bir tarihsel ortalamamız var. Yıl sonunu çok daha iyi bir noktada kapatacağız. Pandemi birikmiş talepler, arz şokları, tedarik zincirlerindeki sıkıntılar gibi uluslararası sorunlar fiyatlar üzerinde etki etti. Enflasyonu yükselten sebepler geride kaldı.
 
 
 "GIDA FİYATLARININ DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
 
 Bu ayki yıllık enflasyonumuzda büyük bölümü gıdadan geliyor. Uyguladığımız politikaların sonucunu görmeye başlıyoruz. Cumhurbaşkanımızın uyguladığı politikalar da yansıyacak rakamlara. Enerjide de Türkiye arz sıkıntısı yaşamadı. Bu da genel olarak rakamlara yansıyor. Gıda da bir düşüşün bu aydan itibaren yansıyacağını düşünüyoruz. Finansman maliyetlerinde 25 puan düşüş sağladık.Türkiye'nin pandemi sonrası üretim potansiyelini sürdürmesi için finansman maliyetlerini düşürmesi gerekiyor. Bizim ayrıştığımız nokta Türkiye ekonomi modeli. Biz aynı sarmala girmek istemiyoruz. Kendi tedbirlerimiz aldık. Türkiye çok önemli yapısal değişimler yaptı. Sıcak paranın geliş şeklini siz belirleyecek güçteyseniz bu önemlidir. Artık kuralları biz koyuyoruz, eskiden farkı bu. Üreterek, ihracat yaparak, cari fazlayı sağlayacaksınız. Bizim yeni ekonomi modelimizde artık faiz artırarak değil, kalıcı ve sürdürülebilirliği sağlamak için cari fazla vermemiz gerekiyor dedik. Enerjiyi dışarıda bırakacak olursak... Türkiye'nin üretim potansiyelini sürdürebilmek için kaynak oluşturabilmesi lazım.’’derken
 
 
Türkiye ekonomi modeli kendi kaynağını da yaratan bir sisteme döndü’’ diye devam ettiği açıklasmında; ‘’2022'nin 10. ayının sonuna 1 buçuk trilyon kredi kullandırmışız. 2016-2022 dönemindeki krediden fazlasını bu yılın ilk 10 ayında vermişiz. 7 katı artış var şu an. Bu yılki para politikası metninde yol haritasını detaylı şekilde açıklayacağız. Baştan beri dünyanın bütün ülkelerinin uyguladığı bir şey. Hangi ülkeye bakarsanız bakın bu politikaları uyguladığını görürseniz. Eleştirebilirler. Japonya'nın İngiltere'nin uyguladıkları ve sonuç aldıkları tedbirler bunlar. Bizim politikamız belli faizleri indirip, üretimi artırmak: Burada hiçbir taviz ve sıkıntı yok bizim açımızdan. Biz bunu böyle yaptığımızda firmaların kredi alması bakımından sözlü yönlendirmeler yapıyoruz. Tüm faiz oranları politika faizine yakınlaşmış durumda. Düşük faizle alınıp stoğa, dövize giden paranın bir faydası yok, bunu gördük zaten. Birçok iş insanı stokta yakalandıklarını, maliyetlerinin arttığını söyledi. Ben bu sektörden geliyorum, stok fazlaysa biz kredi vermezdik. Yüksek maliyetlerle stok yaptığınızda, eski alışkanlıklarla hareket ettiğinizde, fiyatlara yansıma gecikti’’ dedi.
 
 
"REZERVİMİZ ŞU AN 125 MİLYAR DOLAR"
 
Rezervlerşe ilgiliKavcıoğlu; ‘’Merkez Bankası çeşitli kaynaklardan rezervi artan bir yer. Her gün artıyor. 150 ton altın Merkez Bankasına rezervine geçti. Dünyada ilk 5'e giriyoruz. 2022 yılında dünyada rezervini artıran tek Merkez Bankası TCMB. Önceden müdahale Türkiye'de döviz alım satım ihaleleri ile yapılıyordu. Bunun çok netice vermediği görüldü yıllar içinde. Kamu bankası Hazine'nin işlemleri yapan bankadır. Siz bir işlem yapacaksanız elbette kendi bankanız üzerinden yaparsınız. Müdahaleler olur mu? Zaman zaman olur. Türkiye Merkez Bankası da ihtiyaç olursa yapar. Rezervimiz şu an için 125 milyar dolar. Berat Bey'in bakanlığı döneminde altınların geri getirilmesi, Türkiye Ekonomi Modelinin başlangıcıdır. Biz şu an övünerek anlatıyoruz ama o günlerde başladı. Rezervin ne kadar önemli olduğu görüldü." demişti.
 
 
 
İbrahim Akın Kazancı