Ben Dünyaya Kanka Olarak Gelmişim, Enişte Bey Diyeceksiniz ve Bu Da Mı Gol Değil isimli anlatı türlerindeki mizah kitaplarının ardından dram türünde bir kitapla edebiyatseverlerin karşısına çıkan ve büyük bir başarı elde ettiği kadına yönelik şiddeti anlatan Adı Zeynep Öldürülen Tüm Kadınların isimli romanını çıkartan Yavaş, daha sonra ise şiir kitabı Her Şey Çok Güzel Olacak’ı okurlarının beğenisine sunmuştu.
 
Beş kitabının ardından edebiyat dünyasına yeni bir eser daha kazandıran Muhammed Yavaş’ın 6. kitabı Güzel Günler Göreceğiz’i yayınladı.
 
Yavaş, yeni kitabında köşe yazılarına yer verdiğini ifade ederken "’6. kitabım olan yeni kitabımı yayınladım. İlk üç kitabımda kendi hayatımı mizah ile harmanlayarak anlatı türünde kitaplar çıkarmıştım. Sonra ise daha nitelikli daha edebi bir eser çıkartmak istedim ve bana göre ülkemizin en büyük sorunu olan kadına yönelik şiddet konusuna değinerek bir farkındalık oluşturmak istedim. Keşke bu ülkede hiçbir kadın ölmeseydi, keşke şort giyen hiçbir kadın tacize uğramasaydı, keşke kadınların haklarını koruyup gözeten İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, keşke gökkuşağının tüm renkleri için hiçbir ayrım yapılmadan mücadele edilseydi, keşke kadın öldüren cani bir katil mahkemede tahrik indirimi almasaydı, keşke kadın cinayetleri politik olmasaydı da ben bu kitabı hiç yazmak zorunda kalmasaydım. O kitabımın ardından şiir kitabımı yayınladım ve şimdi de köşe yazılarımı derledim.Yeni kitabım Güzel Günler Göreceğiz bugüne kadar yazmış olduğum tüm köşe yazılarından oluşuyor. Okura güzel günleri vaat ediyoruz. 20 yıldır bıktık usandık. Artık kadınların – çocukların ölmediği, insanların geçim sıkıntısından dolayı intihar etmediği güzel günler hepimizin hayali. Türkiye’de maalesef kötü günler geçiriyoruz. Basına sansür uygulanıyor, yurttaşlar sıkıntılar yaşıyor, kadınları öldüren failler ceza indirimleri alıyor, siyasetçiler gazeteci tehdit ediyor, bir gecede yasa kaldırılıp, bir gecede yasa getiriliyor, her şey bir kişinin keyfine bağlı hale geldi. Adeta bir Dostoyevski romanı gibi günler yaşıyoruz, bir distopya içerisindeyiz. Ben bir gazeteciyim ve ülkemizde yaşanan olayları kendi araştırmalarımla yorumlayıp yazıyorum. Bu kitabımda da köşe yazılarımı bir bütün haline getirip gelecek nesillere neler yaşadığımızı göstermek amaçlı bir hatıra bırakmak istedim. Gezi Parkı’nı, Ali İsmail Korkmaz’ı, Berkin Elvan’ı, Uludere’de bombalanan çocukları, öldürülen kadınları, Rabia Naz Vatan’ı, Eren Bülbül’ü, Aybüke Yalçın'ı, şehitlerimizi, Ergenekon sürecini, 15 Temmuz’u, Soma’yı, 10 Ekim’de Ankara’da kaybettiğimiz canları, Dilek Doğan’ı, Suruç’u, pandemi döneminde yapılanları yapılmayanları halkımıza hatırlatmak istedim. Kitabımı tüm yitirdiklerimize armağan ediyorum, hayırlı uğurlu olsun, okuru bol olsun. Hız kesmeden yeni kitap çalışmalarına başladım. Hedef üretmeye devam etmek ve 30 yaşında 10 kitap hayalimi gerçekleştirmek.’’ ifadelerini kullandı.
 
Bünyamin Nami Tonka