ÇOMÜ’yü yeni kazanan 10 bin 36 kişiden, 8 bin 870’i kesin kayıt yaptırdı. Çanakkale Merkez nüfusunun 195 bin kişi olduğunu hatırlatarak, güncel konut sayısının ise 68 bin olduğunu aktaran TürkYapı Gayrimenkul Brokeri ve Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM ) Çanakkale İl Başkanı Mustafa Alptuğ Akkoca, şehirdeki konut yetersizliğini rakamlarla değerlendirerek, çözüm önerileri sundu.Akkoca, “Çanakkale’de yurt kapasitesi 13- 14 bin kadar. Bunun 7-8 bin yatak kapasitesi devlet yurtlarında geri kalanı özel yurtlarda dolayısıyla 48 bin kayıtlı öğrencisi olan bir şehre bu yatak kapasitesi yetmiyor. Bunu görmek için alim olmaya gerek yok” dedi.
 
Çanakkale Onsekiz  Mart Üniversitesi’ni (ÇOMÜ) yeni kazanan 10 bin 36 kişiden, 8 bin 870’i kesin kayıt yaptırdı. Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM ) Çanakkale İl Başkanı Mustafa Alptuğ Akkoca, Çanakkale’de hali hazırda bulunan konut sayısının toplam 68 bin olduğunu ve Merkez nüfusunun ise, 195 bin kişi olduğunu söyledi.
Yurtların yetersizliğini sayısal veriler ile aktaran Akkoca, konteyner kentler ile  öğrencilere barınma çözümü sunulabileceğini de ifade ederek; ““Konteynır kent ya da öğrenci konaklama kampüsleri kurabilirler, orta vadede üniversite yakınındaki bölgelere yeni öğrenci yurtları yapılması için teşvikler verebilirler, konut arzını artıracak imar güncellemeleri yapabilirler. Bu sorunda maalesef kurumlarımıza çok iş düşüyor. Çanakkale’de yurt kapasitesi 13- 14 bin kadar. Bunun 7-8 bin yatak kapasitesi devlet yurtlarında geri kalanı özel yurtlarda dolayısıyla 48 bin kayıtlı öğrencisi olan bir şehre bu yatak kapasitesi yetmiyor. Bunu görmek için alim olmaya gerek yok” dedi.
 Verileri değerlendiren Akkoca, bu şartlar altından bir evde 3 kişinin yaşaması gerektiğini belirtti ve şu başlıklara vurgu yaptı:
 
“ÖĞRENCİ YURTLARI VE DEVLET YURTLARI BU SORUNUN ÇÖZÜM YOLLARINDAN BİRİ”
“Bu soruna çözüm üretilebilecekken maalesef başka yatırımlar tercih ediliyor. Aslında öğrenci yurtları ve devlet yurtları bu sorunun çözüm yollarından biri. Elbette inşaat sektörünün desteklenmesi, teşvik edilmesi çok önemli ancak herkesin barınabileceği konutlar üretmek yalnızca Toki eliyle olacak bir şey değil ya da mevcut müteahhitlerin sermayeleriyle güçleriyle oluşturabileceği arz değil. Bunun sebeplerinden bir tanesi şu; Çanakkale’den örnek vereceğim. Çanakkale Merkez ilçede 195 bin nüfus var, herkesin ihtiyacı olan şeylerden biri tıpkı temel gıda gibi güvenlik ve barınma ihtiyacı. Barınma ihtiyacını karşılayacak olan konut sayısına baktığımız zaman 70 bin bağımsız bölüm var. Bu sayının 2-3 bini işyeri, geriye kalan bölümü ise konut.”
 
“BU VERİLER BİZE KONUT SAYISININ YETERSİZLİĞİNİ GÖSTERİYOR”
 “Bir de buna ÇOMÜ’lü 49 bin üniversite öğrencisi eklenince ve yeni kayıt olacak öğrenciler şehrimize gelince işin içinden çıkılmaz hale geliyor.  Bu verileri incelediğimizde bir hanede 3 kişinin yaşaması gerektiği görülüyor ancak artık lise çağına gelmiş bir birey dahi ayrı evde yaşama düşüncesine giriyor, tüm dünyada olduğu gibi yaşamın bireyselleşmesi gayrimenkul sektöründe de değişimlere yol açıyor. Boşanmış ailelerin yarattığı talep, üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacı, kamu personelinin atanması ve şehrimize yerleşmesi buradaki arzın sıkışmasına neden oluyor.  Bu veriler bize konut sayısının yetersizliğini gösteriyor.”
 
“KİRALIK EV SORMAK AMACIYLA GÜNLÜK OLARAK 80-90 KİŞİ ARIYOR”
 “Bu durum bizim hem iş yükümüzü artırıyor hem de soranlara ‘yok’ demek danışman arkadaşlarımızın ve meslektaşlarımızın motivasyonunu düşürüyor. Üstelik bu dönemde ev sahipleri artan kiralar sebebiyle kiracılarını çıkarmak için hukuki girişimlerde bulunuyorlar. Uzun zamandır tüm Türkiye bunu konuşuyor, kira artışlarının enflasyona yenik düşmesi sebebiyle mevcut kira tutarlarının enflasyona yenik düşmesi sebebiyle kiracılarından vazgeçen ev sahiplerinin daha yüksek bedellerle evlerini kiraya vermek istemeleri onları buna yönlendirmiş. Bu tarz sorunlarla vatandaşlarımız mağdur oluyorlar, kiracılar da mağdur oluyor, ev sahipleri de mağdur oluyor, yeni ev alanlar da mağdur oluyor çünkü aktörlerinin birbirinden çok çabuk etkilenen bir piyasa. Bir yerde kiracıysanız ve oradan çıkıyorsanız başka bir eve geçmek zorundasınız. Ev sahibiyseniz ve aldığınız kirayla kirada oturuyorsanız ya da çocuğunuz kirada oturuyorsa bütün bunlar birbirini dengeleyen ilişki halinde olan şeyler. Vatandaşlarımızın burada birbirlerini anlayarak empati ile yaklaşmaları gerektiğini hatırlatmak isteriz.”

BARINMA HERKESİN PROBLEMİ
 “Üniversiteler bulunduğu şehrin yaşam kalitesini geliştiren ve yükselten faktörlerden bir tanesi, Çanakkale’miz doğasıyla, kültürüyle ve yaşam alanlarıyla tercih edilen bir kent. Özellikle son yıllarda büyük bölgelerden/metropollerden göç alan bir kent. Ancak tüm bu gelişmelerin sonucunda yeteri kadar konutun arz edilmemiş olması var olan konutların metrekare birim fiyatının da yükselmesine böylece öğrencilerin ve bu dönemde tayin olan memurların barınma problemi yaşamasına neden oluyor. Aslında üniversite öğrencileri üzerinden konuştuğumuz barınma problemi işte tam bu saydıklarım nedeniyle hepimizin problemi.”

ÖĞRENCİ AİLELERİ İMKANLARI VARSA EV ALSIN
 “Bütün öğrenci arkadaşlarımıza yurt ortamını görmelerini ilk yılın sonunda edinilen arkadaşlıklarla birleşerek bir ev tutmalarını tavsiye ederiz, fakat ilk geldiğiniz günden itibaren bir evde kalmak imkânınız varsa bu elbette avantaj ancak kiralık ev bulmanın gittikçe zorlaştığı şu dönemde durumu uygun olan aileler de kiralık ev bulmakta yaşadıkları zorluğun yerine çocukları için ev satın alabilirler. Bu bir yatırım fırsatıdır, şöyle düşünelim; minimum 4-5 yıl burada yaşayacak öğrenci için alacağınız 1+1 dairenin fiyatı ortalama 850 bin- 900 bin civarında bugünün şartlarında. 4-5 yıllık eğitim süresinde ödeyeceğiniz kira ile o süre zarfında evin değerinin artış oranına bakarsanız aslında yatırım yapmış ve mülk sahibi olmuş olursunuz. Böylelikle Çanakkale gibi göç alan ve talebin yükseldiği noktalardan birinde yatırım yapma fırsatı da doğmuş olur. Ya da böyle bir yatırım imkanı olmayan öğrencilerimiz de şu yolları izleyebilirler; öğrenci yurtlarına özel yurtlara yönelebilirler, 2-3 öğrenci bir araya gelerek apart tutabilirler, bir öğrenci bir odada kalmak yerine 1+1 daireleri birlikte tutabilirler.”

KONTEYNIR KENT YA DA ÖĞRENCİ KONAKLAMA KAMPÜSLERİ KURABİLİRLER”
 “Konteynır kent ya da öğrenci konaklama kampüsleri kurabilirler, orta vadede üniversite yakınındaki bölgelere yeni öğrenci yurtları yapılması için teşvikler verebilirler, konut arzını artıracak imar güncellemeleri yapabilirler. Bu sorunda maalesef kurumlarımıza çok iş düşüyor. Çanakkale’de yurt kapasitesi 13- 14 bin kadar. Bunun 7-8 bin yatak kapasitesi devlet yurtlarında geri kalanı özel yurtlarda dolayısıyla 48 bin kayıtlı öğrencisi olan bir şehre bu yatak kapasitesi yetmiyor. Bunu görmek için alim olmaya gerek yok. Peki çözüm olarak neler yapılabilir derseniz mesela belediyemiz bir yurt yapabilir, öğrenci yurdu yapılmasını teşvik edebilir veya hükümetimiz özel yurtların yer bulması konusunda onlara teşvikler verebilirler, Bireysel yaşam alanlarının üretilmesi için kanunlar çıkartabilirler.”

“BU DA 8 YILDA YAKLAŞIK YÜZDE 350 GİBİ BİR FİYAT ARTIŞI DEMEK”
 “100 metrekare bir daireyi ortalama 4250-5000 TL bandından tutabiliyorsunuz onu da bulabilirseniz. 2014 yılından 2021 yılına kadar metrekare fiyatlarını incelediğimizde ortalama 10-15 TL olduğunu, 100 metrekare bir 2+1 dairenin 1400-1500 TL’ye kiralandığını görüyoruz. Bugün ise ortalama metrekare kira fiyatları 50 TL’yi bulmuş durumda. Bu da 8 yılda yaklaşık yüzde 350 gibi bir fiyat artışı demek.”

“BUNUN SORUMLUSU İSE ASLA EMLAKÇI MESLEKTAŞLARIMIZ DEĞİLLER”
 “Keşke biz belirleseydik. Biz isterdik ki vatandaşlarımız hem kiralık konutlara hem satılık konutlara daha kolay ulaşabilsin, barınma sorunu yaşanmasın. Vatandaşlarımız kiralasın, satın alsın, daha kolay ulaşabilsin ki bizler de para kazanalım. Çarpıcı bir örnek veriyorum; eğer bu örnek doğruysa ben Tügem Çanakkale İl Başkanı Mustafa Alptuğ Akkoca olarak bu kira fiyatlarından şikayetçi olduğumu ve 1+1lerin 500 liraya 2+1lerin 1000 liraya 3+1lerin 1500 liraya kiralanması gerektiğini iletiyorum fakat serbest piyasa koşullarında ve sıkı denetlenmeyen gayrimenkul piyasasında maalesef fiyatlar kontrolden çıkmış durumda. Bunun sorumlusu ise asla emlakçı meslektaşlarımız değiller. Elbette payı olanlar vardır ama evini üç milyondan satmak isteyen bir ev sahibine bizlerin evinin bir milyondan fazla etmeyeceğini söylediğimizde yaşadıklarımızı, yaşayacaklarımızı vatandaşlarımızın da anlayabileceğini düşünüyorum. Eğer fiyatları biz yükseltebiliyorsak vatandaşlarımız buna inanıyorsa, bizim böyle bir kudretimiz varsa o halde düşürme imkanımızın da olması lazım. Kiralık ev arayan, yüksek kiralardan şikayetçi ve haklı. Evini kiraya veren enflasyona karşı düşük kira geliri istemiyor ve haklı. Piyasayı emlakçılar yükseltiyor diyenler haksız çünkü emlakçılar da bu durumdan şikayetçi ve haklı. Bütün ev sahiplerinin aynı olmadığını, bütün kiracıların aynı olmadığını, bütün emlakçıların da aynı olmadığını unutmamak gerek.”

Dilek Akşen