Türkiye’de çalışanların yarısı asgari ücretle çalışıyor. Bu yüzden işçilerin gözü kulağı asgari ücrette. Üçüncü toplantıda da asgari ücrette anlaşma sağlanmazken, konuşulan rakamlar arasındaki uçurum ise vatandaşların kafasını karıştırıyor.
 
Her Aralık ayında olduğu gibi bu yıl da asgari ücret belirleme toplantısı ilgi ile takip ediliyor. Ülke genelindeki ekonomik kriz nedeniyle geçen yıldan bugüne maaşları yüzde 50 civarında eridiği için zor geçinen asgari ücretli, komisyondan çıkacak sonucu merak ediyor. Geçen yıl asgari ücretin 2800 TL yapıldığın 370 dolar civarına denk gelirken, geçen süre içinde kurlarda rekorların kırılması ile şuanda asgari ücret 210 dolara kadar düştü.
Temel gıda ve ihtiyaç maddelerine gelen peş peşe zamlar da eklenince asgari ücretli ay sonunu getiremez duruma geldi. Şuanda asgari ücretlinin maaşı açlık sınırının bile altında. Geçen süre içinde ortak direk de kaybolunca işçilerin yarısı asgari ücretle çalışıyor yarısı ise yüksek maaş alıyor. Bu sorunlar nedeniyle asgari ücret her zamankinden daha fazla önem kazanmış durumda.
3100-5200 TL ARASI KONUŞULUYOR
 
Geçtiğimiz hafta içi perşembe günü, Asgari Ücret Tespit Komisyonu 3. Toplantısı ardından ilk açıklama İşveren tarafında (TİSK) 3100 TL, Sendika tarafında (TÜRK-İŞ) en az 3900 TL olsun teklifini yaptı.  Asgari Ücret Tespit Komisyonu 3. Toplantısı ardından rakamlarda uzlaşma sağlanamayınca milyonlarca asgari ücretli çalışan büyük bir hayal kırıklığına kapıldı. Yapılan teklifler beklentilerin altında kaldı. İşveren tarafında (TİSK) 3100 TL, çalışan sendikası tarafında (TÜRK-İŞ)en tarafında en az 3900 TL rakamlarını sunarken, komisyon toplanmadan 5200 TL olsun tekliflerini yineleyen DİSK/Genel-İş Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan, yapılan oturumlardan sonra telaffuz edilen rakamlar kabul edilebilir olmadığı söyledi. “Bilimsel verilerden ve içinde bulunduğumuz ekonomik koşullardan çok çok uzaktadır” diyerek tepki gösterdi.
 
KESİNTİLER KALDIRILSIN
Ceylan, milyonlarca emekçinin beklediği asgari ücret zammıyla ilgili yapılan toplantıların 3. oturumu geçtiğimiz günlerde yapıldığını hatırlatarak, asgari ücretlinin sırtındaki tüm kesintilerin kaldırılmasını istedi. Ceylan, şu isteklerde bulundu. “Asgari ücret tespit komisyonu yaptığı toplantıdan sonra birtakım açıklamalar yaptı. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) asgari ücretin 3 bin 100 TL, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu ise 3 bin 900 TL olmasını talep ettiği bilgisi kamuoyuna yansıdı. TİSK daha sonra yaptığı açıklamada Asgari Ücret Belirleme Komisyonu Toplantısı'nda asgari ücrete ilişkin hiçbir teklif veya rakam dile getirmediklerini belirtip, basına yansıyan rakamların hatalı olduğunu ifade etti. Yapılan açıklamada, tarafların üzerinde anlaşabileceği ortak bir rakam tespit edilebilmesi için çalışmaların devam ettiği belirtildi”
Ceylan; “Kamuoyuna yansıyan bu haberler hayatın gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Asgari ücret sadece işçinin kendisi için değil ailesinin de geçim şartları göz önüne alınarak hesaplanmalıdır. Bu hesaplamaları yapacak olan kurum, Türkiye İstatistik Kurumu’dur. TÜİK her yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonuna sunduğu bekar bir işçinin asgari geçim maliyetine ilişkin hesaplamayı bu yıl komisyona sunmaktan vazgeçmiş. Bu durum kabul edilebilirlikten çok uzaktır. Bir kamu kuruluşu olarak TUİK yapması gereken temel görevlerden imtina edemez. Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğine göre asgari ücrete ilişkin kararın bilgi ve belgelere göre hazırlanacak bir altyapıya dayandırılması zorunludur. Buradan emekçiler adına soruyoruz; bütün bilgilere sahip olduğu halde TÜİK neden bu verileri komisyona sunmaktan kaçınıyor? Yapılan oturumlardan sonra telaffuz edilen rakamlar kabul edilebilir olmadığı gibi, bilimsel verilerden ve içinde bulunduğumuz ekonomik koşullardan çok çok uzaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda yer almamamıza rağmen yaptığımız eylemlerle, mitinglerle haklı taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Bilimsel veriler ışığında gerek yoksulluk sınırı gerek gıda fiyatları artışı ve gerekse ekonomik büyüme dikkate alındığında, asgari ücretten kesilen tüm kesintiler ve vergi kesintisi sıfırlanmalı, 2022 yılında asgari ücreti en az net 5 bin 200 TL olmalıdır. Bunun altında bir asgari ücret belirlemek emekçileri yoksulluk sınırının altında bırakarak sefalete sürüklemektir” ifadelerini kullandı.
 
Ceylan sözlerini şöyle tamamladı; “Bizler krizin faturasını ödemeyi reddediyor ve haykırıyoruz! Bu adaletsiz düzene karşı, sömürüye karşı örgütlenmeli, sendikalı olmalı, hakkımızı aramalıyız. Bir araya gelerek, omuz omuza vererek, örgütlenerek kazanabiliriz! Mücadelemizi ve örgütümüzü birlikte büyüteceğiz! Herkese iş, ekmek ve güvenli bir gelecek sunan bir düzeni omuz omuza bilim ile emek ile biz kuracağız! Tüm emekçileri artık yeter geçinemiyoruz demek ve emeğine, haklarına sahip çıkmak için 12 Aralık Pazar Günü Saat: 14:00 de İstanbul/Kartal meydanına davet ediyoruz”
 
Mine Yel