Biga Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Şadan Doğan’ın daveti üzerine, yaklaşık bir yıldır dünyası etkisi altına alan koronavirüsün ekonomik etkilerinden en çok mağdur olan sektör temsilcilerinin katılımıyla Biga Ticaret ve Sanayi Odası’nda istişare toplantısı düzenlendi.
 
COVID-19’dan olumsuz yönde en çok etkilenen ve ağırlık olarak Biga TSO 9’ncu Meslek Grubu (Konaklama, Lokanta, Finans, Sigorta ve Diğer Hizmetler)’nda yer alan ev dışı tüketim, kafeterya ve restoran işletmelerinin güncel sorunlarını ve taleplerini görüşmek amacıyla düzenlenen toplantıda; Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri kapsamında bugüne kadar hayata geçirilen düzenlemeler ile ortaya çıkan yeni durumlar ve önümüzdeki dönemde de sektörü bekleyen muhtemel tehlikeler ve alınması gereken tedbirler görüşüldü.
 
Biga TSO Başkanı Şadan Doğan toplantının başında yaptığı konuşmasında, “Covid-19 sürecinden en çok sizler etkilendiniz. Sizlerin bu süreçte yaşamış olduğunuz ekonomik sorunları başından beri ilgili yerlere ilettik, çözüm noktasında adımlar attık. Koronavirüs salgınının hemen başlangıcında pandeminin ekonomik etkilerini çatı kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) başkanımıza, milletvekillerimize iletmeye / aktarmaya başladık ve ortaya çıkan olumsuzlukların çözümünde ilgili Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar nezdinde çözüm odaklı girişimlerinin bir an önce başlatılması için sürekli görüşmelerde bulunduk. Pandemi tedbirleri kapsamında kapanan veya ciddi ciro kaybı yaşayan işletmelerimizin ilave desteklere ihtiyaç olduğunu zaman zaman yapılan toplantılarda ve yazdığımız yazılarla ilgili kişi ve kurumlara ilettik. Bu işletmelere kira vb. giderleri için doğrudan destek verilmesi gerektiğini belirttik. Vergi, sigorta primi ve kredi geri ödemelerinin ertelenmesinin hayati öneme sahip olduğunu dile getirdik” dedi.
 
“UZUN VADELİ EKONOMİK İSTİKRAR YÖNÜNDEN ÖNEMLİ OLACAKTIR”
Doğan, “Covid-19 salgınının Çin’de ilk görülmesinin üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçti. 2020 yılı Mart ayında ülkemizde başlayan sürecin en yüksek seyrettiği bir dönemden geçiyoruz. Dalgalı ekonomik seyir devam ederken birçok sektör de ciddi bir şekilde etkileniyor. Ancak Türk iş dünyası şartlar ne olursa olsun çalışıyor, üretiyor, hizmet ediyor ve var olanın üzerine yenisini ekliyor. Çeşitli borçların yapılandırılması ile piyasalar bir nebze rahat nefes almış oldu. İş dünyası olarak elbette daha fazlasını bekliyoruz. Ulusal anlamda, 2021 ve sonraki yıllarda güçlü bir büyümenin sağlanmasında, yapısal reformların uygulanabilirliği, uzun vadeli ekonomik istikrar yönünden önemli olacaktır. Cari açığın düşürülmesini sağlayacak önlemler bekliyoruz. Ülke olarak tükettiğimizden fazlasını üretmeliyiz. Bireyler olarak da ihtiyaçtan fazla tüketmemeyi ve tasarruf etmeyi hatırlamalıyız” ifadelerini kullandı.
 
“KAFE VE RESTORANLARA YÖNELİK TEDBİR KARARLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
“Son yayınlanan genelgeye göre kafe restoran gibi işletmelerimiz paket servis hizmeti ile çalışmaya başladı. Ancak AVM’ler ve diğer tüm mağazalar faaliyetlerini yürütmeye devam ediyor” diyen Doğan, “Elbette her zaman dile getirdiğimiz gibi insan sağlığı her şeyden önemlidir. Fakat alınan tedbirlerin tek başına yeterli olmadığı görülüyor. Bu uygulama hizmet sektörünün önemli bir parçası olan kafe restoran işletmelerini oldukça olumsuz etkiledi. Hem sağladığı istihdam, hem ekonomiye katkısı düşünüldüğünde sürecin devam etmesi halinde binlerce kişinin işsiz kalacağı ve işletmelerin de tek tek kapatılacağı görünüyor. Bu sektörümüze ve mağdur olan tüm sektörlerimize ciddi devlet destekleri verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Pandeminin ilk döneminde verilen krediler bu döneme ertelenmişti, üyelerimizden bu kredi ödeme vadelerinin uzatılması, tekrar ertelenmesi talepleri de gelmektedir. Ticaret erbabının desteklenmeye ihtiyacı olduğu aşikârdır” şeklinde konuştu.
 
Şadan Doğan, “Salgın hastalığın ülkemizde etkilerini hissettirmeye başladığı ilk andan bugüne dek ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ başlığı ile duyurulan finansman olanakları, indirimler ve ertelemeler için öngörülen süre dolmuş, bu süreçte olanaklardan faydalanan sektör temsilcilerinin kullandıkları kredilerin ve/veya ertelenen ödemelerinin geri ödeme dönemleri gelmiş fakat alınan tedbirlere karşın hastalığın seyrinde bir değişiklik olmaması hatta son dönemde tırmanışa geçmesi nedeniyle bu sektörlerde yaşanan ciro kaybının artarak sürdüğü ve alınan desteklerin ve uygulanan ertelemelerin geri ödenmesine imkân bulunmadığı hatta halen ilave desteğe ihtiyaç duydukları gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu. Biga TSO Meclis Üyesi ve kafeterya-restoran işletmecisi Serdar Seçilen söz aldı ve ev dışı tüketim, yeme-içme sektörünün ülkemizde 2 milyon kişiye doğrudan, 5 milyon kişiyi de dolaylı olarak istihdam ettiğini, en fazla geç nüfusun çalıştığı sektör olduğunu, yıllık 120 milyar TL cirosuyla GSYH’nin yüzde 2,5’ini oluşturduğunu belirtti.
 
Seçilen, konuşmasının devamında sektörün yaşamış olduğu güncel sorunları ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Kira ödemeleri ile alakalı kiracı ile mal sahibi anlaşmazlıklarının önüne geçmek adına kamu kiralamalarına çıkarılan genelge gibi özel sektör kiralamalarına genelge çıkartılması, gerçek kişi tacir, esnaf ve sanatkarlara sağlanan kira desteğinin şirketlere de sağlanması, kapalı kalan dönem kiralarının açılıştan sonra ödenmesi, belirli bir indirim oranı ile kira alınması (örneğin % 50), kira tutarları kadar 1 yıl ödemesiz düşük faizli kredi desteği, asgari ücrete gelen yüzde 21,50 zam ile birlikte SGK ödemelerinde aynı oranda ciddi bir artış söz konusu oldu. Sektörün açıldıktan sonra cirolarında yüzde 52 kayıp olacağı öngörülmekte olup, SGK prim ödemelerinde işverenleri destekleyecek önlemlerin alınması gerekmektedir. SGK prim destekleri 1 yıl ödemesiz sektöre özel KÇÖ 1 yıl uzatılması, işsizlik ödeneklerinin 1 yıl uzatılması pandemi ile birlikte işyeri kira KDV ve stopajlarında uygulamaya konulan KDV yüzde 8 ve stopaj yüzde 10 indirimleri faaliyetlerimiz sonlandırıldığından dolayı sektöre yeterince fayda sağlamamıştır. Kiralarda KDV yüzde 0 olması 1 yıl uzatılması, kiralarda stopaj % 0 olması 1 yıl uzatılması, işletme sahipleri nakit akışlarının tamamen kesilmesinden kaynaklanan ciddi finansal risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Kredilerin sektöre özel düşük faizle minimum 1 yıl ertelenmesi kredi takip süresinin minimum 1 yıl daha uzatılması yeme-içme sektörü işletme sahipleri özellikle 2018 yılında gerçekleşen kriz ile birlikte ciro ve kârlılık anlamında ciddi sıkıntılar yaşamaktaydı. Özellikle 2020 yılı pandemi etkisiyle birlikte kapanan işletme sahipleri tam anlamıyla finansal kriz yaşamaktadır. Sektöre özel nefes kredisi benzeri düşük faizli ödemesiz dönemli kredi paketinin çıkartılması acil önem arz etmektedir. Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifleri Aracılığıyla esnaf ve sanatkârlara kullandırılan krediye benzer bir kredi sisteminin Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı üyelere de devamlı nitelikte kredi sağlanması sorunu kalıcı olarak çözecektir. Unutulmamalıdır ki geçimini sadece bu sektörden sağlayan binlerce işveren bulunmaktadır.”


Kaynak: Haber Merkezi