DİSK Emekli-Sen üyeleri, sendikalarının kapatılma davasına karşı eylem yaptı. Disk Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi Cuma Pazarı önünde stant açarak, emeklilerin sendikaya üye olmasına çağrıda bulundu, broşür dağıttı.

Disk Emekliler Sendikası Çanakkale Şubesi Başkanı Yusuf Ertürk, stant önünde açıklama yaptı. Ertürk, ‘’Biz, Türkiye emeklilerinin temsilcisi, 13 milyon emeklinin sesi DİSK Emekliler Sendikasıyız. Ne var ki, bugün bağımsızlığını çoktan yitirmiş bir yargı sisteminde, iktidarın istekleri doğrultusunda sendikamız türlü oyunlarla kapatılmaya, örgütlü mücadelemiz engellenmeye, 13 milyon emeklinin sesi bastırılmaya çalışılmaktadır. Sendikamızı kapatmaya cüret edenler bizlere sendika kuracak nitelikleri taşımadığımızı söylemektedir. Ancak bizler biliyoruz ki; 19. Yüzyıldan bu yana süren sendikal mücadele, haklar mücadelesi tarihinin köşe taşlarından biridir. Bugün sendikamızın kapatılması için sahnelenen bu oyun, haklar mücadelesi tarihine bir saldırıdır. Verilen bu karar, dünya tarihinde adeta üç asır öncesine bir geri dönüşün provası niteliğindedir’’ dedi.

‘’BİR ÜLKEDE EKONOMİ NE KADAR KÖTÜYSE DEPREM O KADAR ÖLDÜRÜCÜDÜR’’
İzmir’de yaşanan deprem felaketi hakkında konuşan Ertürk, ‘’Bugün, bu ülkede, İzmir'de, yoksul halkın içine tıkıldığı dayanıksız binaların çökmesiyle bir kez daha gözler önüne serilen şudur: Deprem yoksulları öldürür. Enkazdan çıkarılanlar zenginler değil; yoksullar, işçiler, emekçiler, emekliler, çocuklardır. Bir ülkede ekonomi ne kadar kötüyse deprem o kadar öldürücüdür. Bugün ülkenin tablosu şudur: Bir tarafta hakları için Ankara'ya yürütülmezken bugün İzmir'de yoksul halkı enkazdan kurtarmak için yola çıkan Somali işçiler; diğer yanda patronlara teşvik, işçilere, emekçilere ve emeklilere yaşam boyu yıkım getirecek torba yasa diye bağıran; gözlerini para ve kan bürümüş muktedirler! Bir yanda yüz saatin sonunda enkazdan çıkarılan çocuklar; diğer yanda yaşama tutunan o çocukların geleceğini bugünden ipotek altına alan; karartan iktidar!’’ açıklamasında bulundu.

‘’HAKLARIMIZI GASP ETTİRMEYECEĞİZ!’’
‘’Emekliliğin önüne bir engel daha çıkaranlar, kıdem ve ihbar tazminatı başta olmak üzere tüm sosyal güvenlik haklarımızın elimizden alınması için torba torba sömürü paketi çıkaranlar bilsinler: Haklarımızı gasp ettirmeyeceğiz! Değerli arkadaşlar; Biliyoruz ki; sendikal hareket ve insan haklan mücadelesi tarih boyunca birbirlerini etkileyerek ve büyüterek ilerlemiştir. Bugün bu tarihin aktörleri olan emekliler dünyanın her yerinde; Belçika'da, İtalya'da, Fransa'da bir araya gelmektedir; örgütlenmektedir. On yıllardan bu yana emekliler ulusal ve uluslar arası düzeyde sendikalaşmaya devam etmektedir. DİSK Emekli-Sen; sendikaların tarih boyunca işçi sınıfı hareketi içinde ve insan hakları mücadelesinde önemli bir yer tuttuğunun bilincinde; sendika olarak tanınma mücadelesi vermekteydi. Kapatılma kararı sonrası bu mücadeleden vazgeçeceğimizi sananlar yanılıyor. Bizler; biz emekliler, bin yıllardır süren sömürü ve zulme direnme geleneğini bin yıllardır toprağı ekenlerden, ekmeği üretenlerden devraldık. Vazgeçmeyeceğiz!’’ şeklinde konuştu.,

‘’HER BİR EMEKLİ YURTTAŞIMIZIN ZİHNİ VE FİKRİ SENDİKADIR’’
‘’Biliyoruz ki; Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa Konseyi Sosyal Haklar Avrupa Komitesi, İLO Sendika Özgürlüğü Komitesi, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı... Tüm bu hak mücadelesi tarihinin çıktısı kurumlar ve imzalanan anlaşmalar "herkesin çıkarlarını savunmak için sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkı"nı kabul etmektedir. Bir kez daha söylüyoruz: Sendikamızın kapatılma kararı çağ dışı bir zihniyetin; tarifi imkânsız bir korkunun ürünüdür. Biliyoruz ki; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine göre; herkesin çıkarlarını savunmak için başkalarıyla sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkı vardır. Bir kez daha söylüyoruz: Sendikamızın kapatılması bir insan hakları ihlalidir. Biliyoruz ki; Anayasamızın 90. Maddesinde açıkça Türkiye'nin onayladığı uluslar arası insan hakları sözleşmelerinin iç hukuka üstünlüğü kabul edilmiştir. Bir kez daha söylüyoruz: Sendikamızın kapatılması Anayasayı ihlal suçudur. Bizler, DİSK Emekli-Sen olarak; Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret almanın, Emekli ücretlerinin sadece enflasyona endeksli değil; milli gelir artışı da göz önüne alınarak belirlenmesinin, Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için acilen bir intibak yasasının hayata geçirilmesinin, Emeklilikte yaşa takınlar adı altında yaratılan sorunun bir an önce eşitlikçi bir biçimde çözüme kavuşturulmasının, Sağlık hizmetlerinde katkı payının kaldırılmasının ve kamusal sağlık hizmetinin sağlanmasının, Emeklilikte yaşayabileceğimiz güvenli çevre şartlarının oluşturulmasının, Toplumla ilişkilerimizin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, Bizleri ilgilendiren her türlü politikanın hazırlanma sürecine aktif olarak katılmanın ve Tüm bunlar için toplu sözleşmeli sendikal hakkımızın tanınmasının mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleden vazgeçmeyi bir an olsun düşünmedik; düşünmeyeceğiz. Bizler ekonomik, siyasi, toplumsal her alanda işçilerle, emekçilerle, emeklilerle, insan hakları ihlallerine maruz bırakılan her kesimle birlikte yürümeye devam edeceğiz. 13 milyon emeklinin sesini bastıramayacaklar! Emekliler hesaplaşmayı ahrete bırakmayacaklar! DİSK Emekliler Sendikası'nı susturamayacaklar! Meşruiyetini 13 milyon emekli yurttaştan alan Emekli-Sen bütün dünya emeklileriyle omuz omuza insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele etmeye devam edecek! Biz, DİSK Emekliler Sendikası; Spartaküs'ten bugüne süren hak mücadelesi tarihinin kararlı ve yılmaz aktörü olarak hak ihlalinin olduğu her yerde direneceğiz! Dünyayı işçilerin, emekçilerin, emeklilerin mücadelesi kurtaracak! Dünyayı enkaz altından çıkarılan çocukların hayata tutundukları o küçük elleri kurtaracak! 13 milyon emeklinin sendikasını dört duvar ve bir kapıdan ibaret sananlar o kapıya kilit vurmak istemekte haklılar. Aldanıyorlar! Emeklilerin olduğu her ev, her mahalle, her sokak, her alan sendikadır. Her bir emekli yurttaşımızın zihni ve fikri sendikadır. Ellerimizin ve yüreklerimizin bir araya geldiği her an sendikal mücadele yükselmektedir. Sendikal mücadelemiz yükselecektir! Vardık, Varız, Var olacağız!’’ dedi.

Muzaffer Cirtel