37’inci Olağan Kurultay’ın ardından CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak yeniden görevlendirilen Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı ziyaret etti.

Başkan Gökhan, ziyaret sırasında çekilen fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımın altına ‘37’inci Olağan Kurultay’ın ardından CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak yeniden görevlendirilen Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Muharrem Erkek’i bir kez daha tebrik ediyor, nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum’ dedi.
CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkek daha önce CHP Çanakkale İl Başkanlığını ziyaret etti. İl Başkanı Metin Ümit Ural’a bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu.

Erkek : Türkiye’de işsizlik, yoksulluk şahlanıyor
CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale İl Başkanlığını ziyaret ederek basın açıklaması yaptı. Yaptığı açıklamada Erkek, “Türkiye’de işsizlik, yoksulluk şahlanıyor. Adaletsizlikler şahlanıyor, ekonomik tablo ortada. Bugün 83 milyon vergi ödüyoruz doğrudan ya da dolaylı, bugün evde uyandığımızda ve elektrik düğmesine bastığımızda, musluğu açtığımızda 4-5 çeşit vergi ödüyoruz” dedi.

CHP İl Başkanlığı binasında gerçekleştiren toplantıya Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Serdar Soydan, Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan ve parti üyeleri katıldı.
Tek hedeflerinin iktidar olduğunu dile getiren CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, “Muharrem Erkek’in CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve MYK’ya seçilmesiyle mutluluğumuzu hep birlikte yaşıyoruz. Kendisine görevi aldıktan sonra il örgütümüzü ziyareti içinde çok teşekkür ediyoruz. Bu arada yine Yüksek Disiplin Kurulu Üyeliğine tekrardan seçilen Serdar Soydan vekilimize tebrik ediyoruz. Bu güzel tablo bundan sonra ki kurultayımızın tamamlanması ile birlikte ortaya çıkan ‘Hedef iktidar’ yürüyüşümüzün başlangıcıdır. Siyaset tabi ki bazı taraf olmaları gerektirir. Bu gayet doğaldır. Biz asla tek adam rejimine inanmıyoruz. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda laik cumhuriyetimizi koruma mücadelesi veren bir örgütüz. Örgüt olarak bundan sonra ki süreçte tek hedefimiz var iktidar bunun için çok çalışacağız” diye konuştu.

CHP’de Görevler Üstlenmek Onurlu Bir Toplum Hizmetidir
CHP Hukuk Politikaları ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, “25-26 Temmuz Tarihlerinde 37’nci olağan kurultayımızı gerçekleştirdik. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerin sonuçları ve bugünün itibariyle ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, siyasal ekonomik tablo bize 37’nci olağan kurultayımızda ana temayı iktidar kurultayı olarak belirledi. İktidar kurultayımızı gerçekleştirdik. Her zaman söylediğimiz gibi CHP’de görevler üstlenmek onurlu bir toplum hizmetidir. Biz kurultayımızda cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılı için bir beyanname sunduk. Kurultay partimizin en yüksek organıdır. O beyanname kurultayımızda oy birliği ile kabul edildi ve tüm kurultay delegelerimiz imzaladı. Ülkemiz demokrasi yolculuğunda tüm eksiklere rağmen tüm sorunlara rağmen demokrasi yolculuğunda engelleri aşarak ilerlerken maalesef mutlakıyete doğru dev bir adım attı. Bugün yaşadığımız demokrasi değil monograsi. Yani bir kişinin egemenliği ve bugün dünyada yaşadığımız tabloda bunu bize gösteriyor. Tek adam rejimleri krizleri çözemezler, krizleri büyütürler. 24 Haziran seçimlerinden önce hatırlayın, bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz, ne demişlerdi? Erdoğan, ‘Siz bu kardeşinize bu yetkiyi verin, seçin; ondan sonra ekonomi nasıl şahlanıyor, dolarla nasıl mücadele ediliyor herkes görsün’ demişti. Türkiye’de işsizlik, yoksulluk şahlanıyor. Adaletsizlikler şahlanıyor, ekonomik tablo ortada. Bugün 83 milyon vergi ödüyoruz doğrudan ya da dolaylı, bugün evde uyandığımızda ve elektrik düğmesine bastığımızda, musluğu açtığımızda 4-5 çeşit vergi ödüyoruz. Marketten çocuklarımız için bir şey aldığımızda vergi ödüyoruz. 83 milyonun vergileri nereye gidiyor; faiz lobilerine. Yalnızca yurtdışındaki faiz lobilerine günde yaklaşık 50 milyon dolar ödüyoruz. Anapara değil bu faiz ödüyoruz. 18 yıldır tek başlarına iktidarlar ve 18 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının yalnızca dışarıya ödedikleri faiz 170 milyar dolar. Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet eden bir saray hükümeti ile karşı karşıyayız. O yüzden sorunlarımız büyüyor. Onun için işsizlik büyüyor. Tabloyu zaten herkes biliyor ama kimse umutsuz olmasın. 31 Mart’ta, 23 Haziran’da nasıl büyük başarılara imza attıysak, önümüzdeki süreçte de ilk genel seçimde, erken olur zamanında olur, bu tek adam rejimine, bu adaletsiz düzene mutlaka milletimizle birlikte son vereceğiz. Bu mücadele referandum ile başladı. Referandum sürecindeki ‘hayır’ hareketini hatırlayın, bunun mimarı da Cumhuriyet Halk Partisi’dir, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. O ‘hayır’ hareketi büyüdü ve o büyük demokrasi ittifakı, 31 Mart’ta, 23 Haziran’da sandığa yansıdı. O bilinçle çalışıyoruz önümüzdeki süreçte de. Türkiye’deki tüm demokratlar birleşecek. Liberal demokrat, sosyal demokrat, muhafazakar demokrat, milliyetçi demokrat… Burada sihirli kelime ‘demokrat’, demokrat demokrasiye inanan demek çünkü bugün demokrasiyi kaybetti Türkiye, özgürlükleri kaybetti. Hukuk devletini kaybetti ve biz demokrasimizi yeniden tesis edemezsek ekonomik kalkınmayı da, huzuru da, toplumsal barışı da sağlayamayız.  Vatandaşlarımızın sorunlarına derman bulamayız. O yüzden bu demokrasi mücadelesi çok önemli. Bugün Türkiye’nin verdiği mücadele demokrasi mücadelesidir, başka bir mücadele değil. Onun için ittifaklar çok önemli. Biz ilk genel seçimde iktidar olacağız, buna kesinlikle inanıyoruz çünkü başarmak için inanmak gerekir. Bizimle yürüyen tüm demokratlar da buna inanıyor. İlk seçimde başarılı olacağız sonra ilk yapacağımız ilk devletin liyakat ve adalet temelinde hızla kalkındırmak olacak. Ondan sonra da toplumsal uzlaşmayla, yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sistemi kuracağız, Kıta Avrupası’nın uyguladığı. O eski sorunları olan parlamenter sistem değil, bugün dünyanın güçlü ülkelerinin uyguladığı, güçlendirilmiş, rasyonelleştirilmiş bir parlamenter sistemi yeni anayasa ile birlikte ve milyonlarla beraber tesis edeceğiz. Bugün G-8 ülkelerinin, en gelişmiş ülkelerin beşi; İtalya’sı, Almanya’sı, Kanada’sı gibi ülkeler güçlendirilmiş parlamenter sistem ile yönetiliyor” diye ifade etti.

Türkiye Güçlü Bir Ülkedir
Yapacakları çok iş olduklarını dile getiren Erkek, “Türkiye bu sistemle gidemez. Yaşadığımız ağır sorunların sorumlusu ve bu sorunların büyümesinin temel sebebi bizzat sistemin kendisi. Yani bu tek adam rejimi, bu saray iktidarı. Bugün maalesef egemenlik meclisten saraya kaydırıldı. Egemenlik şahsileştirildi ve bir şahıs devleti, hanedan devleti kurulmak isteniyor. Görüyorsunuz; akrabalar, yakınlar, aileler devletin en önemli noktalarında, likayata hiç bakılmadan ama bunun faturası 83 milyona çıkıyor. Biz bu kararlılıkla çalışıyoruz. Yapacağımız çok iş var ama Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye güçlü bir ülkedir. Kısa zamanda Türkiye’nin bu iktidarda yürüyemeyeceği belli. Bu iktidar, saray iktidarı, ülkemizi freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru sürüklüyor. Bunu artık herkes gördü, onun için ilk seçimden sonra Türkiye hak ettiği tabloyu yaşayacak. Liyakati ve adaleti sağladığınızda zaten sorunlar çözülür. Bugün ülkemizde, hem yargı, hem yasama, dördüncü güç medyayı da eklersek, hepsi yürütmenin yani saray iktidarının tahakkümü altındadır. Yaşadığımız asıl sorun bu. Bugün basın özgür değil. Düşünce ve ifade özgürlüğünde ciddi sorunlar var. Zaten bunlar olduğu zaman demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Biz bu kararlılıkla çalışacağız. Çanakkale’de de partimizi büyüteceğiz, il örgütümüzle, ilçe örgütlerimizle, yerel yönetimlerimizle hep birlikte çok çalışacağız ve mutlaka başarılı olacağız. Önümüzdeki süreçte Çanakkale’de çok daha büyük farkla birinci parti olacağız. Yerel seçimlerde de belediye sayımızı mutlaka arttıracağız. Bugün Türkiye gördü ki, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu kentte; halkçı belediyeciliğin, dürüst belediyeciliğin, şeffaf belediyeciliğin olduğu yerlerde insanlar mutlu. Bu çok önemli, bugün Türkiye nüfusunun yarısını Cumhuriyet Halk Partili belediyeler yönetiyor ama yönetirken şu iki temel ilkeyi hem önümüzde tutuyoruz; bizim belediye başkanlarımız, bize oy versin vermesin bütün milleti kucaklıyorlar, ikinci olarak harcadıkları her kuruşun hesabını halka veriyorlar. Bugün basının sorunları ile de yakından ilgileniyoruz. Bugün 100’e yakın gazeteci cezaevlerinde. 10 bine yakın gazeteci işsiz kaldı. Basın üzerinde çok ciddi baskılar var ama Cumhuriyet Halk Partisi, nerede bir sorun varsa orada mücadelesini veriyor. Türkiye’nin hangi sorunu varsa, biz mutlaka çözümü ile birlikte düşüncelerimizi ortaya koyuyoruz. Şunu herkesin düşünmesi lazım; 18 yıldır tek başına bir iktidar Türkiye’yi yönetiyor, hangi sorun çözüldü? Bunu herkesin vicdanında muhakeme etmesi lazım. Bir kişi çıkıp bana söylesin, eğitim sorunu çözüldü mü? Hiçbir veli, hiçbir anne baba eğitim sisteminden memnun değil. Adalette, ekonomide, dış politikada sorunlar çözüldü mü? Artık gerçeği görmemiz lazım, artık doğmamış çocukların dahi gelecekleri ipotek altında. Büyük borç yükleri altında. Biz kurultayımızda ekosistem hakkı dahil beyannamemize koyduk, çünkü canlı cansız tüm varlıklar bir ekosistemin parçasıyız ve sağlıklı bir ekosisteme sahip dünyaya doğma hakkı daha doğmamış gelecek nesiller hakkıdır. Bu haklar için dahil mücadele veriyoruz. Mutlaka ve mutlaka başarılı olacağız. Türkiye’nin ikinci yüzyılında cumhuriyet aydınlanmasını tamamlayacağız. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Cumhuriyet Halk Partisi temelinde Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk ve Kuvay-i Milliye olan bir partidir. Dünyanın en köklü, en eski dört partisinden biridir. Onun için Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin kalesidir” şeklinde konuştu.

Ülkemizdeki En Zor İki Konu, Hukuk Ve Seçim
Konuşmasına şu şekilde son verdi; “Bugün hiçbir hesap vermeyen, hiçbir denetimi olmayan bir saray iktidarı karşısında bu örnekler çok önemli. Yerel demokrasi, yerel iktidar bugün Türkiye’ye nasıl bir yönetim olması gerektiğini gösteriyor. Bugün mevcut iktidarı meclis denetleyemiyor, yargı denetleyemiyor, basın denetleyemiyor, Sayıştay denetleyemiyor, müfettişler denetleyemiyor. Denetimin olmadığı, şeffaflığın olmadığı yerde keyfilik olur, hukuksuzluk olur. Bir devlet hukuk devleti olmalıdır. Bütün mücadelemiz bu. Ben uzun zamandır Ankara’daydım görev sebebiyle. Bütün Türkiye’nin ilçeleri, beldeleri, büyükşehirleri ile görevimiz gereği ilgileniyoruz. Önümüzdeki süreçte de Hukuk ve Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüteceğim. Ülkemizdeki en zor iki konu, hukuk ve seçim. Umarım ilk seçimde milletimiz hak ettiği yönetimi Türkiye’ye getirecek. Huzurlu günleri, mutlu günleri yakında yakalayacağız” dedi.

Damla Şener Okdaş