Kenti ikiye bölen ve kirliliği ile birçok olumsuzluklarıyla gündeme gelen Sarıçay, Çanakkale Belediyesi Temmuz ayı meclis toplantısı’nın da bir numaralı gündem maddesi oldu. Daha önce de birçok kez belediye meclisinde gündeme gelen Sarıçay’ın içinde bulunduğu durum her yönü ile ela alındı.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, gündemi değerlendirme konuşması gerçekleştirdi. Meclis açılış konuşmasında kadına şiddetin bitmesi gerektiğini ve Esra Albayrak’a sosyal medyada yapılan saldırıyı kınadı. Toplantıda konuşan CHP Grup Başkanvekili Erdal Gezen, Ankara’da yapılması planlanan ‘Büyük Savunma Mitingi’nin Valilik tarafından ‘pandemi’ gerekçe gösterilerek engellendiğini kaydetti. Gezen, alınan ‘yasak’ kararına “Lise ve üniversite sınavlarında, öğrencileri sınıflara toplarken pandemi yok muydu?” şeklinde çıkışırken Başkan Gökhan ise konuyla ironi ile yaklaştı. Gökhan, “pandemi”nin muhalefetin önünü kesmek için bir bahaneye dönüştüğünü “İyi ki pandemi var!” sözleriyle anlattı.


Çanakkale’de mavi bayrak sezonu açıldı. Güzelyalı ve Mega bech ve barış plajına tekrar bayrak kazanıldı. Başkan Gökhan Sarıçay ve Baraj Havzası yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Verdiği bilgide , “Sarıçay konusunda bir polemik süreci yasandı. Herkes buna dahil oldu. Atıklar var diye bir takım polemikler ortaya atıldı. Bizde dedik ki Sarı çayın suyu devamlı denetleniyor ve bir raporda sunmuştuk. Şuan itibariyle ölçütleri tutuyor. Daha üst tarafa doğru bir kirlilik var. Maalesef barajın altında ki köylerin atık sularının gelmesiyle oluşmuş durumda o köylerde ki durumu ve barajın içinde ki köylerin durumunu teker teker bilgi olarak sunacağım. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bizim atık sulardan örnek aldı. Bizim arıtmadan da örnek aldı. Bizde bunu incelettik. Şuan itibariyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün sonuçlarını bilmiyoruz. Ama bizim yaptırdığımız sonuçlarda herhangi bir sıkıntı olmadığı ortaya çıktı. Eylül ayında inşallah Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü sonuçlarını da alırım. Sarı Çayın suyunun nereden geldiği noktasında en uç noktasına kadar gittik. Öncelikle üç tane köyü gezdik. Sarı çay ve Baraj havzasında yapılan çalışmaları aktaracağım. İki gün buralarda gezdik. Bu Sarıçay havzası yani baraj sonrası köyler Işıklar, Saraycık, Kurşunlu, Kayadere. Sırasıyla bu bizim havzamız, kırmızı alan inceleme alınımız mavi gördüğünüzde Sarı Çay, Bunları görüyorsunuz bunların hepsi Dörtyol kanalizasyonu, Saracık Köyü’nde 55O kişi yaşıyor. Köyün kanalizasyon şebekesi mevcut, şebekeden toplanan atıklar açık fosseptik çukurundan sarıçaya deşarj ediliyor. Kurşunlu Köyü yaklaşık 400 kişidir. Köyün kanalizasyon şebekesi mevcut, Şebekeden atılan atıklar Sarı Çay’da deşarj oluyor. Kayedere köyüne geldiğimizde köyün şebekesi mevcut, şebekeden toplanan atık su fosseptikte toplanmakta ve bir boru vasıtasıyla birlikte Çileder Deresi ile deşarj ediliyor. Bu görmüş olduğunuz direk Sarı Çay’a direk gelen sular bunula ilgili neler yapmışız. 2014 senesinde yazışmaya başladık. Tek bir yere toplanıp bizim artıma tesisimiz ile basılacak. Bin Bir dereden su getirdiler, yazış Allah yazış bugün ki durum bu haldedir. Bu konuyu Valimizi ziyarette arz etmiştim orda not aldı. Ayrıca bir dosya arz edeceğim. Baraj havzası ile ilgili durumları kendisi ile arz edeceğim. Muhtemelen kendisi ilgilenecektir. Kısa zamanda bir çözüme kavuşuruz diye düşünüyorum” diye konuştu.


Artık Buraya Ne Proje Yaparsak Yapacağız
Eski il halk kütüphanesi arazisi hakkında ek gündem maddesi oluşturuldu. Başkan Gökhan, “1 Aralık 2016 yılında İl Halk Kütüphanesi yapılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Yayımlar Genel Müdürlüğü ile tahsisi ile ilgili bir protokol yapıldı. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce 30 Aralık 2016 tarihinde protokol imzalandı. Bu protokolun 6. maddesinde Sosyal Tesis binası ruhsat alınmasına müteakip 18 ay içinde tamamlanacaktır” ibaresi var. Söz konusu yerin ruhsatı 21 Aralık2018 tarihinde alınmıştır. 21 Haziran tarihinde sosyal tesislerin bitmesi gerekiyordu. Fakat böyle bir yer teslimi yapılmadığı için, bize teslim edilmiş veya inşaata başlamış bir durum olmadığı için adı geçen meclis kararının “Tahsisi İptal” için bir karar alınması gerekiyor. Tahsisin iptali söz konusu. Çünkü artık onlar, Kütüphaneler Yayımlar Genel Müdürlüğü Kütüphane yapmaktan Vazgeçti. Yalnız Hem bizim sosyal tesislerin ruhsatı var, hem kütüphanenin ruhsatı var. İki alanında ruhsatı alındı. 21 Aralık 2018 tarihi itibari ile her ikisinin de ruhsatı var. Burada protokol’ un ve tahsisin işleminin iptali isteniyor. Zaten protokol otomatikman düştü. Sadece tahsisin iptali isteniyor. Yer bize kalacak artık buraya ne proje yaparsak yapacağız. Eski Kütüphanenin olduğu yerde yani Belediye Sosyal Tesislerin yan tarafı da yıkıldı öyle kaldı. Hatta orayı istediler otopark talebi ile geldi de ama şu anda meclise öyle bir talep gelmedi. Biz tek başımıza otopark yapıyoruz diyemiyoruz. Bir projeye getirirler, plan tadilatı getirirler oraya otopark yapalım derler, bizimde meclisimiz talebi değerlendirir. Yani Bu projenin Hayata geçmesi için öyle bir emek verdim ki, bununla ilgili kurulda ciddi mücadele verdim. Projeyi Beğenmediler, yükseltin dediler, alçaltın dediler. Proje gitti geldi. Ben her seferinde kurula gittim. Yeter ki güzel proje olsun istedik. Orada güzel şık bir proje vardı. Bizim de sosyal tesislerimiz yenilenecekti, iyileşecekti hepsinde anlaştık. Ama bir anda proje durdu. Dediler ki “Oraya Kütüphane Yapmayacağız” peki nereye yapacaksınız “Müzeye Kütüphane Yapacağız” dediler ve gittiler eski arkeoloji müzesinin orayı düzenleyip kütüphane yaptılar. İnsan biraz kibar olur. Derler ki “Ey belediye Biz Evet böyle düşündük yaptık Ama şu nedenlerle şu nedenlerle Biz bunu yapmamaya karar verdik. Teşekkür ederiz size. Bizim tahsisimizi kaldırın, siz Gereğini yapın. Cevap vermiyorlar ya. 8/10/2019 tarihinden1 hafta önce bize otopark yapılması ile ilgili bir yazı istediler, biz tabi imar planına Uygun olmadığı için olumsuz dedik. Ve bu yazımızın devamında da şunu dedik “Her iki alan ile ilgili ruhsatımız var bize bazı otopark ile ilgili duyumlar geliyor bu ruhsatları ne yapacaksınız, bize de bildirin bizimde haberimiz olsun. Bu yazımıza hala cevap gelmedi. Değerli Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlara da yapılan bir tavır bu. Çanakkale yapılan bir tavır bu. İnsan bir tavır olur. Vazgeçtim diyebilirler. Zaten projeyi yapmaya da mecbur değiller. İnsan bizim yazdığımız yazıya bir cevap verir. Ben bu proje için Ankara’ ya gittim, Kütüphane Genel Müdürü ile görüştüm. Projenin imar bölümü ile ilgili çok uğraştık. En sonunda ikna ettik imzaları attık, ruhsatları verdik, her iki tarafında ruhsatı var. Gerçekten canım sıkılıyor artık hakikatten Türkiye can sıkıcı bir hal aldı bu konularda. Gençlerin Türkiye’ den kaçmasını saygı ile karşılıyorum. Bu ülkede bir gelecek kurulamaz, mümkün değil. Başına yarın ne geleceğini bilebilmen mümkün değil o kadar net. Ben konuştuğum zaman hemen müfettiş yolluyorlar. Ben konuşmaya devam ederim. Benim açımdan sorun yok. Ben konuşurum ve doğruyu söylerim. Bu ülke bana para verdi emek verdi aydın bir kimlik olarak yetiştirdi beni. Ben doğru düşündüğüm her şeyi açık ve net söylerim. Gereğini yaparız denirse bende “Yapmasan Hatırım Kalır” derim. Ben Aydın bir kimliğim. Benim Vatanseverliğimi kimse sorgulayamaz. Yok öğle bir şey. Yurtseverliğimi, devlete vatana, silahlı kuvvetlerimize karşı duygularımı kimse sorgulayamaz. Ben hem kentimin hakkını koruyorum, hem askerimin acısını paylaşıyorum, bununla ilgili düşüncelerimi paylaşırım. Ruhsatı bile verilen bu konu çok can sıkıcı bir şey. Bu durum ile ilgili duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Şimdi konuyu Tabii Valimize da izah edeceğiz. Şu anda ruhsatları iptal etmiyoruz. Sadece tahsisi iptal ediyoruz. Bu kararı da ilgili yere göndereceğiz bu yazımıza istinaden de her elde artık bize bir cevap yazısı gönderirler” dedi.


Damla Şener Okdaş