Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, küçük yaş grubunda koronavirüs hastalığının etkileri hakkında açıklamalarda bulunarak, “12 yaş altı çocuk yaş grubunda hücresel bağışıklık sağlam olduğu için bu çocuk grubu Kovid-19’da en güvenli grup. Dünya genelinde bütün rakamlara  ve enfekte olan hasta sayısına baktığımızda bu yaş grubu özellikle en dirençli,  en rahat virüs enfeksiyonu atlatan diyebiliriz” dedi
 
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadelede normalleşme süreci devam ediyor.  Normalleşme sürecinde yeni pozitif vaka sayısında mini pikler yaşanıyor. Özeli bir okulun sosyal medya üzerinden düzenlediği programa konu olan ÇOMÜ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, koronavirüs sürecinde 12 yaş altı çocuk grubunun hastalıktan en az etkilendiğini söyleyerek, okullara alınası gereken koronavirüs önlemleri hakkında bilgi verdi.
 
Doç. Dr. Alper Şener yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “17 Ağustos’tan sonra açılma sürecinde okullara yönelik ek düzenlemeler, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı belirli aşamada yapacaktır. Kapıdan itibaren yaptığım kısa gözlemlerimden bahsedebilirim. Alan olarak genişlik ve açık alanın bol olması itibariyle, çünkü açık alan kısmı bizim için çok önemli. Bu virüsün kapalı alanda daha fazla bulaşıcı olduğunu biliyoruz. Teknik olarak detaylarda bir aksaklık yoksa bir okul anlamında  ideale yakın bir okul diyebiliriz. Onun dışında okullarda dikkat etmemiz gereken noktalar neler? Özellikle 11-12 yaşa kadar olan okul çağ çocuklarında maskenin kullanımı oldukça zor olacaktır. Çünkü maske aynı zamanda kaza ile ortak kullanımı müsait bir materyal olduğu için, ağzımızdan çıkartıp bir yerde unutup maskesiz gezmek daha yaygın olduğu için yüz siperliğini bu yaş grubunun kullanması daha iyi olacaktır. Çünkü maske ile yüz siperliği arasında kıyaslama yapacak olursak bunlar bir birine eş değer korumaya sahip olan ekipmanlar. 12 yaş üstü yaş gruplarında maske nispeten kullanımı daha kolay. Havalandırma sistemler çok önemli. Bunların 22-25 santigrat dereceye, yüzde 40 nemin üzerine çıkmaması, sirkülasyon yapmaması, özellikle belli aralıklarda bunların hava kanallarının temizlenmesi ve filtrelerin değiştirilmesi. Bu sadece koronavirüs özelinde değil, bu filtrelerin değiştirilmesi aynı zamanda diğer bulaşıcı enfeksiyonlar açısından bir anlam teşkil ediyor. Ortak yeme, içme alanlarında mümkün olduğunca tek kullanımlık malzemelerin kullanılması. Çünkü bunları yıkama esnasından tekrar bulaş ihtimali söz konusu olduğu için bunlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekiyor. Ortak yeme, içme alanlarında öğrencilerin toplu yemek yiyeceği alanlarda metrekare başına  düşen öğrenci sayısını belirli miktarlarda tutulması , bu belirli limitlerde hatta gerekirse sirkülasyon yapılması, yani 1,2,3’üncü sınıfların belli saatlerde yemek yemesi, daha sonraki sınıfların onlardan sonra yemek yemesi gibi düşünülebilir. Sınıflarda kalabalıklaşma çok önemli. Çünkü özellikle bu periyotta uzun dönem WEB tabanlı eğitimler devam etti. Bu Web tabanlı eğitim zaten ömür boyu devam edecek bir süreç değildi. Bir normalleşme sürecine mutlaka girecek. Normalleşme periyodu sürecinde ise sınıfların mümkün olduğunca sosyal mesafeyi koruyacak düzende oturma düzenine sahip olması gerekiyor. Bu yaş gruplarına sosyal mesafeyi korumak,  anlatmak çok mantıklımı o da tartışılacak bir konu. Çünkü çocuklar ister istemez sosyal mesafeyi sağlayamayacaktır. 12 yaş altı çocuk yaş grubunda hücresel bağışıklık sağlam olduğu için bu çocuk grubu Kovid-19’da en güvenli grup. Dünya genelinde bütün rakamlara  ve enfekte olan hasta sayısına baktığımızda bu yaş grubu özellikle en dirençli,  en rahat virüs enfeksiyonu atlatan diyebiliriz”
 
Muzaffer Cirtel