Koronavirüs yasakları çerçevesinde uzun süre ziyaretçilere kapatılan Gelibolu Yarımadası, yasakların kaldırılması ile yeniden açıldı. Tedbirler alınan bölge, ziyaretçilerini bekliyor.

Tarihin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Gelibolu yarımadası, soğuk havaların gelmesiyle boşalmaya başladı. Her karışında savaştan bir iz görülebilen Gelibolu Yarımadasına her yıl binlerce ziyaretçe tarihi anlara tanıklık etmek için Tarihi Alana akın ediyor.  Tarihi Yarımada'daki müzelerin yanı sıra ziyaretçiler göğüs göğüse çarpışmaların en çok yaşandığı Şahin Dere Şehitliği, 57'nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Şehitler Abidesi, Yahya Çavuş ve Seyit Onbaşı Anıtları'nı da ziyaret etti. Tarihi mekanları gezen tatilciler ise burada satış yapan hediyelik eve Çanakkale Savaşları’nı sembolize eden eşya satılan dükkanlardan alışveriş yapıyor. Havaların geç soğuması her ne kadar satıcıları sevindirse de, yılın ilk günleriyle beraber artan soğuk havalar şehitlikte bulunan işletmelerin sezonu kapatmasına neden oldu. Dükkanlarının bir bir kapatan işletmeler, havaların ısınmasıyla birlikte yeni sezonun açılmasını bekliyor.  Bu işletmelerin en yoğun olduğu bölgeler ise Şehitler Abidesi , 57. Piyade Alayı Şehitliği.
NAMAZGÂH TABYASI
Kilitbahir Kalesi’ni geçtikten sonra yolun deniz tarafında bulunan 26 adet bonetten oluşan Namazgâh Tabyası’nın, Osmanlı Ordusunun ıslahı için gelen Baron De Tott’un da önerisiyle inşasına başlandı. Çanakkale Boğazı’nın en dar noktasına yaptırılan ilk ve en büyük tabyadır. Sonrasında eklenen yapılarla beraber,Merkez Tabya niteliği kazandı. Burası Çanakkale Muharebeleri’nde, bölgedeki tabyalarda görev yapan bataryaların bağlı olduğu 4. Ağır Topçu Alayı’nın karargâh merkeziydi. Bu nedenle daima müttefik donanmasının başlıca hedeflerinden biri oldu. Tabyada 16 adet kıyı topu vardı. Bunlardan 2’si uzun, 14’ü kısa menzillidir. Bunlardan sadece 2’si deniz muhaberesinde aktif olarak görev yapmış, diğerleri ise menzil yetersizliğinden dolayı kullanılamadı. Tabyanın ana aksında yer alan mekânın savaş döneminde Savaş Harekât Merkezi’ olarak kullanıldığı biliniyor. En son 2005-2006 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek 18 Mart 2006’da ziyarete açılan tabyada, Çanakkale savaş objeleri sergileniyor. Yapı içerisinde, 12 adet sergi panelinde muharebelerle ilgili tarihî bilgiler verilmektedir. Bu bölümü geçtikten sonra bonetlerin iç kısmında 7 dakikalık Deniz Muharebeleri’nin anlatıldığı kısa bir video gösterimi yapılıyor. Yine bonetlerden birisinde savaş dönemi istihbarat haberleşmesini canlandıran, ses düzeneği olan bir sergi ziyaretçilere sunuluyor. Aynı bölümde yine müttefiklere ait batırılan gemilerin fotoğrafları sergilenmektedir.
SEYİT ONBAŞI HEYKELİ
 
Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunuyor. Boğaz’ı geçip İstanbul’a ulaşmayı amaçlayan müttefik armadasına 18 Mart1915 tarihinde kahramanca karşı koyan tüm Mehmetçiklerimizin ve bu noktada Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını sembolize etmek için yapıldı. Ayrıca Mecidiye Tabyası’nın deniz tarafında yol kenarında heykeltıraş Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılan bir heykeli daha bulunmuyor. 1889 Edremit Havran ilçesi Manastır köyünde (köy sırasıyla Çamlık sonrasında da Koca Seyit köyü adını almıştır) doğan Topçu Onbaşı Seyit’in babasının adı Abdurrahman, annesinin adı Emine’dir. Kayıtlara göre: Çanakkale Müstahkem Mevkiindeki askerliği “Ağır topçu neferi” olarak 1914 yılında başlamış, 1918 yılında sona erdi. 1934 Soyadı Kanunu ile “Çabuk” soyadını aldı. Terhis olduktan sonra köyüne dönmüş, dağlarda odun kömürü yapıp satarak geçimini sağlamakta iken, yakalandığı zatürre hastalığından kurtulamayarak 1 Aralık 1939 tarihinde,50 yaşında vefat etti. Günümüzde mezarı kendi köyünde yer almaktadır.
 
 
ÇANAKKALE ŞEHİTLER ABİDESİ
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nın sembolü olarak kabul edilen ve Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananların ve bu savaşta çarpışan kahraman askerlerin unutulmaması için yapılan Çanakkale Şehitler Abidesi, Morto Koyu üzerinde, Hisarlık Tepe’de kurulu. 1954 yılında temeli atılan 41,7 metre yüksekliğindeki anıt, 1960 yılından bu yana ziyarete açık. Şehitliğin giriş kapısında ise Atatürk’ün yabancı askerlere hitaben yazdığı ve 1934 yılında dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Anzak Günü’nde okunan şu sözler bulunuyor: Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
 
57. PİYADE ALAYI ŞEHİTLİĞİ
Mimar Nejat Dinçel tarafından tasarlanan 57. Alay Şehitliği ve Anıtı; 12 Aralık 1992 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından Kabatepe-Conkbayırı yolu kenarında, Kılıçbayır’ın güney ucunda inşa edilmiştir. Savaşsırasında yabancı askerler buraya ‘’Satranç Tahtası’’ adını vermişlerdir. Yeni yapılmış olan bu şehitlik semboliktir. Gerçek şehitlik Bomba Sırtı’nın güney ucunda, Çataldere Vadisi’nin içinde bulunmaktadır. Yarbay Hüseyin Avni Bey tarafından kumanda edilen19. Tümen’e bağlı 57. Alay, yabancı kuvvetlerin ilk çıkarma gününde Arıburnu Cephesi’nde ilerleyen Anzak askerlerini ilk karşılayan ve geri püskürten Türk kuvvetleridir. Bu cephede ilk kez 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in önderlik ve cesaret vasıfları ortaya çıkmıştır.
 
 
57. Alay Şehitliği, şadırvan, açık namazgâh, ana mezarlık ve anıttan oluşmaktadır. Şehitlikte kullanılan başlıca malzeme; genellikle Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarında kullanılan Kevser taşıdır .Şehitliğin girişi; Kabatepe-Conkbayırı yolunun kenarında, doğu duvarındaki bir açıklıktır. Girişin hemen yanında torununun elini tutmuş bir şekilde figürize edilmiş; Türkiye’nin en yaşlı gazisi iken 10 Eylül1994’te, 108 yaşında vefat eden Hüseyin Kaçmaz’ınbronzdan yapılmış bir heykeli bulunmaktadır. Girişin tam karşısında, şehitliğin doğu duvarında, 57. Alay’ın25 Nisan 1915’teki karşı taarruzunu gösteren bir rölyef bulunmaktadır. Rölyef yaklaşık 45 m²lik bir alanı kaplamaktadır.
 
 
Şadırvan ve açık namazgâh şehitliğin güney tarafında yer almaktadır. Şehitliğin ana mezarlık kısmının kemerli bir girişi olup bu girişten başlayan yaya yolu kuzey duvarında son bulmaktadır. Anıtın tabanını oluşturan kuzey duvarının üstünde, 57. Alay Şehitleri’nin isimleri yazan mermer plakalar bulunmaktadır.
ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ
Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan merkezi; ileri simülasyon teknikleri ile 11 ayrı canlandırma odasının ikisinde üç boyutlu gösterim yapılmakta ve üç ayrı odada da hareketli platformlarla Çanakkale Savaşları’nın önemli kesitleri, 63 dakikalık gösterimle misafirlerimize anlatılmaktadır. Ayrıca yabancı ziyaretçilerimiz için yedi ayrı dilde kulaklıklı (İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Japonca, İtalyanca ve Arapça) anlatım da yapılmaktadır. 8.600 metrekare kapalı kullanım alanı bulunan tesis de Çanakkale Savaşları’nda kullanılan malzemelerin ve dioramaların sergilendiği iki kattan oluşan sergi salonu, Çanakkale Savaşları ile ilgili yayınlanmış olan eserlerin toplandığı bir kütüphane, bayan-erkek ikişer otobüse hizmet verebilecek şekilde dizayn edilmiş mescitler, hediyelik eşya bölümü de yer almaktadır. 142 kişi kapasiteli ve iki kat olarak düzenlenen konferans salonu Çanakkale Savaşları ile alakalı konferansların ve konulu filmlerin gösterimine imkân verecek teknik donanım ile misafirlere hizmet vermektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde yer alan merkez her türlü imkânıyla bir müze olmaktan çok ötededir. Çünkü Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezinde;  teknolojinin getirdiği yenilikler sayesinde Türk Milleti’nin sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfası olan siyasî açıdan birçok emelin, ihtirasın, idealin düğümlendiği; askerî açıdan ise insan gücünün, azminin, inancının imkânsızlıklar içinde ümitsizliğe düşmeden düşmana karşı aynı gaye uğruna çarpan yürekleriyle omuz omuza çarpıştığı ve mertebelerin en yücesi olan şehitlik şerbetini içmek için düşmanın karşılarına diktiği son teknoloji teçhizatlarına karşı göğüslerini siper ettikleri dünya tarihinde benzeri olmayan bu şanlı destanın gecesini gündüzüne katıp vatanını müdafaa etmek için canları pahasına savaşan Mehmetçiklerimizin yaşadıklarına bir nebze olsun tanıklık edilmektedir.
 
HARBE GİRİŞ
Bu salonda 1914 yılı savaş öncesi Osmanlı Devleti’nin durumu ve savaşa nasıl taşındığı, İtilaf Devletleri ve Osmanlı Devleti açısından savaşın nedenleri, savaşın başlaması ve ilk taarruzlar, Osmanlı Devleti’nin askeri lojistik kuvvetlerinin oluşturulma süreci kronolojik detaylarla ziyaretçilere anlatılmaktadır. Ziyaretçilerin savaşa hazırlanması açışından etkileyiciliği yüksek 3D kabartma sistemiyle oluşturulan filmde, 3 projektör vasıtası ile 12x5 m boyutundaki ekrana savaşa hazırlık süreci yansıtılmaktadır.
NUSRET (NUSRAT)
Bu salonda 7-8 Mart gecesi Boğaz’daki Erenköy Limanı’na, Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, Mayın Grubu Komutanı Nazmi Bey ve Nusrat Mayın Gemisi Komutanı Yüzbaşı İbrahim Hakkı Bey tarafından mayın hatlarının döşenmesi faaliyeti anlatılmaktadır. Salonda Nusrat Mayın Gemisi’nin dalga hareketinden etkilenmesi Spiratif adı verilen özel sistemle yapılmaktadır. Sistem; gemi platformundaki ziyaretçilere ses ve ışık efektleri, dalgada yol alan bir gemi hissi uyandıracak şekilde düzenlenmiş olup Çanakkale Boğazı’nın görüntülerinin de yer aldığı film 22x4.5 m boyutundaki perdede 4 projeksiyon ile gösterilmektedir. Ziyaretçiler Nusrat’ın hareketli güvertesi üzerindeyken, denizin ötesine 3D kabartmalı harita sistemiyle yansıtılan görselle o atmosferi yaşamaktadır.
 
İTİLAF DEVLETLERİNİN MUHAREBE PLANLARI
Bu salonda ziyaretçilere, İtilaf Kuvvetleri’nin üstün kuvvet ve teknolojileri Boğaz’ı geçmek için taarruzları gösterilmektedir. Ocean güvertesinde bulunan ziyaretçilere 3D gözlük kullanılarak Müttefik donanmasının Orhaniye, Kumkale, Ertuğrul ve Seddülbahir Tabyalarına ilk taarruz planlarının oluşturulması süreci ve sonrasında 19 Şubat 1915’te ilk saldırının gerçekleştirilmesi 17x4.3 m boyutundaki perdeye 3 adet 3D projektör ile yansıtılarak izlettirilmektedir. Ayrıca gemideki ziyaretçilere Ocean gemisinin top atışlarının oluşturduğu sallantıyı hissettirmek için özel mekanik sistemler kullanılarak ziyaretçilere yaşanan dehşet hissettirilmektedir.
RUMELİ MECİDİYE TABYASI
Çanakkale Deniz Savaşları’nın seyrini değiştiren Ocean zırhlısının top mermisi ile vurularak Erenköy Limanı’na dönüş manevrası yaparken mayına çarpması ve sonrasında batması ile  Müttefik donanması ağır kayıplar vererek 18 Mart günü sonunda Boğaz’dan çekilme kararı almıştır. Deniz filosunun çekilmesinde etkili olan bu olay, Rumeli Mecidiye Tabyası’ndaki Seyid Onbaşı’nın mensubu olduğu 3 nolu topun vincinin tahrip olması sonucunda, top mermisini tek başına topa sürüşünün canlandırılması, 3 adet 3D projektör ile 17x4.3 m ebadındaki perdede 3D gözlükler yardımıyla sunulmaktadır. Salonda ziyaretçiler olup biteni, yaşanan o cehennemi ve Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını üç boyutlu gözlükle tabyanın içinde adeta yaşayarak seyretmektedir.
 
KARA MUHAREBELERİNE HAZIRLIK
Deniz savaşlarında büyük bir yenilgi alan Akdeniz Seferi Kuvvetleri hedeflerinden vazgeçmeyerek Çanakkale Boğazı’nı geçebilmek için Gelibolu Yarımadası’na aldatma çıkarmaları yapmayı ve kıyılardaki top bataryalarını susturarak Marmara’ya geçmeyi planlamaktadırlar. İtilaf Devletleri’nin planları üç boyutlu harita üzerinde ziyaretçilere, özel bir teknikle o döneme ait savaş görüntüleri ile birlikte anlatılmaktadır. Buna karşılık Türk savunma hatlarının ve ordu komuta zincirinin oluşturulması 3D kabartma harita sistemiyle oluşturulan yatay ve düşey iki kabartmalı harita üzerinden anlatılmaktadır.
 
 
HARBİN GİDİŞATININ DÖNÜM NOKTASI
Bu salonda Anzak çıkarmasına karşı, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in Conkbayırı 261 rakımlı tepede verdiği “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” emri, 27.Alay ve 57.Alay askerlerinin Anzaklara karşı savunması ve o günkü yaşananlar  film ve hologram bir arada kullanılarak ziyaretçilere anlatılmaktadır. Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, film ile hologramın bir arada kullanılması yönüyle dünyada ilk olma özelliğini taşımaktadır.
 
SİPER MUHAREBELERİ
Bu salonda Aynalı Çarşı türküsü ile başlayan gösterimde Mustafa Kemal‘in bir asker ile cephede sohbeti, savaşın acı yönleri ve insanlığın verdiği kayıplar anlatılmaktadır. Yine Ertuğrul Koyu savunmasında görev yapan Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşlarının müttefiklere karşı verdiği mücadeleye vurgu yapılmaktadır. Ziyaretçilere Z şeklinde oluşturulmuş siperlerin arasından uzun süren kara savaşlarından çeşitli kesitler ve harbin dehşetli sahneleri gösterilmekte, ziyaretçilerin savaşı siperlerden izlemeleri sağlanmaktadır. Salonda 6x6 m ebadındaki perdeye yansıtılan gösterim ile siperler özel ışık ve ses efektleri kullanılarak bütünleştirilmiştir. Bu sayede ziyaretçiler, siperlerin içinde savaşta yaşanmış kahramanlık örneklerini derinden hissetmektedir.
 
GÖK KUBBEDEN GELİBOLU
Bu salonda özel hazırlanmış bir düzen ile ziyaretçilere savaşı gökyüzünden 360 derecelik bir açı ile seyrettirebilmek için bir kubbe oluşturulmuş ve gökyüzüne yükseliyor hissi verebilmek için de özel mekanik aletler kullanılmıştır. Savaş sırasında, Müttefik keşif uçaklarının tespit ettiği sahra hastanelerinin gemilerden atılan top ateşiyle vurulması ve sahra hastanelerinin durumu kubbe içine 6 projektör ile yansıtılmaktadır.
 
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Bu salonda ziyaretçilere Müttefik Kuvvetlerin kara savaşlarında da muvaffak olamamaları ve savaşın sonunda aldıkları yenilgi ile beraber gizli yaptıkları geri çekiliş anlatılmaktadır. Ziyaretçiler, harbin önemli sahnelerini, karşılıklı mücadeleyi ve zaferi, belirli aralıklarla patlayan tüfek sesleri arasında çeşitli efekt ve ışık oyunlarıyla izleyerek adeta yaşamaktadırlar. Savaş atmosferi salondaki mekânsal düzenlemelerle birlikte 2 projeksiyon ve 11x 5 m ebadındaki perdeden yansıtılmaktadır.
 
HATIRALAR
Bu salonda ziyaretçilere savaş ile ilgili hatıralar özel alet ve ekipmanlar ve çeşitli gösterim teknikleri ile ziyaretçilere anlatılmaktadır. Savaştan hatıralar, yaşanmışlıklar, cepheden gelen asker mektupları ve ailelerden gönderilen mektuplar 7x3 m ebadındaki özel olarak yerleştirilmiş hologram perdeye 3 projeksiyon vasıtasıyla yansıtılarak anlatılmaktadır.
1915’TEN GÜNÜMÜZE
Bu salonda 1915’ten günümüze Türkiye’deki eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, tarım, ulaşım, enerji, askeri, siyasi ilerleme ve gelişmelerin ziyaretçilere gösterilmesi için 72 adet 46’lık LCD TV’nin bir araya getirilmesi ile elde edilen kavisli bir video duvarı oluşturulmuştur. Salonda Türkiye’nin kalkınma ve güçlenme yolunda kat ettiği mesafe özel olarak hazırlanmış görüntülerle ziyaretçilere gösterilmektedir.
 
SERGİ SALONU
 
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’nde, Çanakkale Muharebeleri’nde kullanılan silah, alet, edevat, şahsi eşya, mektup gibi nesnelerin sergilendiği iki kata yayılmış bir sergi alanı düzenlenmiştir.Sergi salonunda Çanakkale Muharebeleri’nden kalan hatıra ve objeler tekniğine uygun olarak sergilenmektedir.Ayrıca Çanakkale Muharebeleri’nden sahnelerin anlatıldığı rölyefler sergi duvarlarını süslemektedir.
 
Cemhan Şen