Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Hicri Nalbant Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’ de de hızla yayılarak vaka sayı ve can kayıplarına neden olan Corona Virüs’ün tarım sektörüne ciddi bir darbe vuracağını ifade etti.
Nalbant Yaptığı açıklamada “Tarım sektöründe yıllardır uygulanan yanlı ve yanlış politikalar nedeni ile yapısal sorunlarını çözememiş iken, ülkemizi de yoğun olarak etkileyen coit-19 virüs salgınının sektöre yıkıcı etkilerinin olacağı açıktır. Yine salgın tarım sektörünün dünyadaki stratejik önemini bir kez daha göstermiştir. Perakende market zinciri yöneticilerinin bile ‘devletin desteği üreticiye sürmelidir. Eğer üreticiyi yıldırır ya da küstürürsek tüketmemiz için ihtiyaç duyduğumuz gıdaya ulaşamayız ‘ diyerek tarıma destek çağrısında bulunmaları manidardır. Artık paranız olsa da saman bile ithal edemeyeceğiniz noktadayız. Bu nedenle ülkemiz tarım sektörü derhal desteklenmelidir. Tarımsal üretimimiz kriz dönemi için yapacağımız en az 3 yıllık bir plan ile arttırılmalıdır” dedi.
Tarımda alınması gereken Corona Virüs tedbirlerini sıraladı
Nalbant konuşmasının sonrasında, “Bu amaçla ve bu güne kadar alınan sözde desteklerin dışında özetle, Halen bir bölümü ödenen 2019 tarım desteklerinin kalan bölümü acilen ödenmeli, 2020 destekleri sonradan mahsuplaşma kaydı ile üreticilerimize peşin ödenmeli, fide-tohum-ilaç-gübre ve mazot gibi ihtiyaçlar, finansmanı devletçe karşılanmak üzere hızla tedarik edilmeli, Tarım çerçeve yasasındaki milli gelirin yüzde 1 inden az olamaz hükmüne rağmen sürekli yüzde 0,5 dolayında ödenen destek oranı yüzde 2’ ye çıkarılmalıdır, Tarımda kullanılan girdilerdeki KDV oranı yüzde 1’e indirilmelidir, Çanakkale uygun iklimi, verimli ovaları ve sulama olanakları ile tarımsal üretim potansiyeli yüksek, tarımsal çeşitliliğin zengin olduğu illerin başında gelmektedir. Üretilen marka değeri de olan değerli tarım ürünlerinin bir bölümü ihraç edilirken, bir bölümü de başta İstanbul olmak üzere birçok ilimizde tüketilmektedir. Nüfusunun yüzde 34’ü doğrudan olmak üzere toplamda yüzde 50 si geçimini tarımdan sağlamaktadır. Yöremizde de mevsimlik tarım işçileri az da olsa çalışmaktadır. Konu ile ilgili önlemler şimdilik ilgili bakanlıklarca (İçişleri ve Tarım Orman ) alınmış görünmektedir. Bu konuda geçmişten gelen İMECE kültürümüz bir başka deyişle dayanışma geleneğimiz önem taşımaktadır. Tüm üretim merkezlerinde uygulayabileceğimiz önemli bir avantajımızdır. İşsizliğin ve işgücü ihtiyacının karşılanmasında önemli çözüm olabilecektir.”
“Su tüketimine çok dikkat edilerek tasarrufa gidilmelidir”
“İçinde bulunduğumuz günlerde barajlarımızdaki doluluk oranı geçmiş yıllara göre düşüktür. Atikhisar barajında yüzde 52 seviyelerindedir. İlimizdeki tarımsal üretimin sürdürülebilmesi için suyun tarımsal sulama başta olmak üzere tüm alanlarda tasarruflu kullanılması esastır. Bölgemizde metalik madenciliğin bir gram altın için 4 ton suyumuzu kirleterek yok edeceği gerçeğini hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Küresel ısınmanın etkisi ile gelecekte daha çok su sıkıntısı çekeceğimiz dikkate alındığında madenlere ve kömürlü termik santrallere verecek bir gram suyumuz yoktur.”
Kaynak: Haber Merkezi
