Türkiye Bal Değerler zincirinin Coğrafi işaretler yardımıyla sürdürülebilirliğinin desteklenmesi konulu proje kapsamında gerçekleştiren toplantı hakkında değerlendirmelerde bulunan Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, “Muğla yöresinde aynı çam balı üretim alanlarında bulunan çamların kesim yaşı 140 yıla çıkarıldı. Orası Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili. Biz aynı uygulamaya burada istiyoruz. Farklı bir uygulama istemiyoruz. Dolayısıyla biz bu çamlardan daha fazla bal alabilmek için bu çamların ayakta kalması lazım” dedi.

Geçtiğimiz gün Ticaret Borsası Konferans Salonunda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından hazırlanarak fonlanan ve Uludağ Doç. Dr. Sertaç Dokuzlu Üniversitesi işbirliği ile yürütülen Türkiye Bal Değerler zincirinin Coğrafi işaretler yardımıyla Sürdürülebilirliğinin desteklenmesi konulu proje kapsamında Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanlığı organizasyonu ve Çanakkale Ticaret Borsası ev sahipliğinde arıcılara yönelik eğitim toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Proje yöneticisi Maria Ricci, FAO Teknik Danışmanı Raffaele Dall’Olio, Proje Türkiye Koordinatörü Doç.Dr. Sertaç Dokuzlu, Ezine Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ramazan Eren, Bayramiç Tarım ve Orman İlçe Müdürü İbrahim Çobanoğlu, Çanakkale Tarım ve Orman Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Halil İbrahim Büyükgaga, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, S.S. Geyikli Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Tayfur Can, Çanakkale Ticaret Borsası Genel Sekreteri Sevcan Elver ve Birliğe bağlı çok sayıda arıcı katıldı. Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, yapılan toplantı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

BU BALIN BİZE AİT OLDUĞUNU, ULUSLARARASI BİR COĞRAFİ İŞARETLE İSPATLAMAK İSTİYORUZ
 Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, çam balına alınacak coğrafi işaretin önemine vurgu yaparak, “Yaptığımız toplantının özü; çam balına uluslararası coğrafi işaret almak için başlatılan bir projenin ön ayağı. Bu projede Çanakkale dışında 8 il var. Bunlar çam balı üreten iller. Çam balına şöyle bir baktığımız zaman dünyada çam balı üreten alanlar Marmara ve Ege bölgesidir. Ege’ye sınırı olan yerler dünya çam balı üretiminin yüzde 92’si Türkiye’de, yüzde 8’i de Yunanistan’da. Başka tarafta çam balı üretilmiyor. Çam balının diğer ballardan farklı, mineral, madde bakımından diğer ballardan zengin. Tercih edilen bir bal. Bizim ülkemizde ihraç ürünü. Dünyada olmayan bir balı ülke olarak üretiyoruz. Dünyaya biz veriyoruz. Ama bu balın bize ait olduğunu, uluslararası bir coğrafi işaretle ispatlamak istiyoruz.  Dolayısıyla arıcılarla bu projeyi  yürüten elemanları bir araya getirmek istiyoruz. Projenin içerisinde bizler, Türkiye Arıcılar Birliği, Uluslararası Gıda Örgütü, Türkiye koordinasyonunu sağlayan Bursa Uludağ Üniversitesi’nde Tarım Ekonomisi Bölümü’nden Doç.Dr.Sertaç Dokuzlu hocamız var.  Biz aracılarla proje yürütücülerini bir araya getirdik. Burada amaç çam balı nasıl üretilecek, coğrafi işaret kapsamına nasıl alınacak, çam balının standardı nasıl belirlenecek, bundan sonraki aşamalarda neler olacak bu konularda açıklamalar yapıldı. Arcıların yapacakları  şeyler konuşuldu. Arcılar bu konudaki görüşlerini paylaştılar. Bu proje adım adım yürüyor. Bundan sonraki aşamada çam balının kriterleri bir kez daha bu proje kapsamında belirlenecek. Özellikle çam balı üretim alanlarından çıkan balların coğrafi işaret kapsamına alındığında bala kimlik kazandırılacak. Bu kimlik tescillenecek. Bu proje kapsamında çam balı üreten ve bu projeye dahil olan kişilerin ürettiği ürünler kontrolden geçecek ve çam balı değerlerini taşıyıp, taşımadığına bakılacak ve üretilen ürünler bozulmayacak şekilde kapağı mühürlenecek. Bu kişiler ürünlerini istediği yere satılabilecekler. Çam balı bu proje kapsamında tescil edilmiş olacak. Satışı, kullanımı kolaylaşacak. Tescillenmesiyle en azından güvence altına girecek. Uluslararası düzeyde bunu yaptığımız zaman balı alanlar, kullananlar coğrafi işareti gördükleri zaman gönül rahatlığıyla çam balını alıp kullanabilecekler. Hem kaliteli bir üretim yapmayı hedefliyoruz, hem de çam balına kayma değer yaratmak istiyoruz. Coğrafi işaret kapsamına girdiğinde ister istemez ürünün kimliği, standardı belli oluyor. Dolayısıyla çam balı tüketenler şüphesiz bu mühürlü olan tenekelerden, kaplarda alıp kullanma şansına sahip olacaklar” ifadelerini kullandı.

ÇAM BALI ÜRETİM ALANLARINI YOK EDERSEK, COĞRAFİ İŞARETİN BİR ANLAMI OLMAYACAK
Çanakkale’de bulunan çam balı üretim alanlarının azalmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Cahit İleri, “Çam balı üretim alanları ilimizde her geçen gün artıyor. Çam balının en büyük özelliği insan sağlığına çok büyük katkısı var. Özellikle kışın akciğer ve üst solunum yollarında insanları tedavi edici özelliği var. Hem besleyici değeri var, hem de ilaç gibi tedavi ediyor. Balı düzenli tüketenler kolay kolay kış, mevsim hastalıklarına yakalanmıyorlar. Aynı zamanda arıcılara maddi açıdan büyük destek olabilecek konumda. Burada büyük sıkıntımız çam balı üretim alanlarının kaybediyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü    ile bu konuda sağlık bir orta yol bulamadık. Orman Bölge Müdürlüğü  özellikle çam balı üretim alanlarının ‘kesim zamanı geldi’ diyerek ‘üretim alanlarının angajman planlarında kesimi görülüyor’ diyerek  kesiyor. Orman Bölge Müdürlüğü ’nün yaptığı planlara göre kesildiği zaman bu ağaçlar yok oluyor. Çam balı üretim alanları her geçen gün azalıyor. Her çam bal vermiyor. Çamda mutlaka pamuklu koşnil veya dünyadaki ismiyle  ‘Hellenica’ adı verilen bir böcek yaşıyor. Bu böcek çam balını yapıyor. Bu böcek her yerde yaşamıyor. Her çamda da yok. İlimizde de çok kısıtlı bölgelerde var. Bu bölgelerinin koruma altına alınması gerekiyor. En büyük sıkıntımız bu. Çam balı üretim alanlarını yok edersek, coğrafi işaretin bir anlamı olmayacak. Bu coğrafi işaretle beraber özelikle Orman Bölge Müdürlüğü’nden ricamız bu alanların koruma altına alınması, en azından çamların kesim yaşının 140 yıla çıkarılmasını istiyoruz. Biz bu çamlardan daha uzun süre bal almamız gerekiyor. Bu Çanakkale için çok acil ve önem arz eden bir konu.  Ormanlar ister istemez kesiliyor, yenileniyor.  Çam balı üretim alanlarını koruma altına alırsak hem bölgemizdeki bir değeri kormuş olacağız, hem ihraç ürünümüzü arttırmış olacağız, hem de çam balının insan sağlığına getirdiği faydalarla yüzlerce, binlerce insana şifa kaynağı olacak. Bizim için önemli bir proje ama Orman Bölge Müdürlüğü ile istediğimiz seviyeye gelemedik. Bu alanların kesilmemesi gerekiyor. Bu alanların kesim programlarından çıkarılması gerekiyor” dedi.

BU ÇAMLARDAN DAHA FAZLA BAL ALABİLMEK İÇİN BU ÇAMIN AYAKTA KALMASI LAZIM
Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Helenica dediğimiz böcek yavaş ilerleyen, bir ağaçta varsa 4-5 metre yakınındaki ağaca kadar ulaşabilen, yayılımı çok hızlı olmayan bir böcek. Bu böceğin görüldüğü alanlarda, çam balı üretilen yerlerde korunması,  hem insan sağlığına katkı, hem arıcıya istihdam, hem bölgemiz açısından marka bir ürünün korunması anlamına geliyor. Muğla yöresinde aynı çam balı üretim alanlarında bulunan çamların kesim yaşı 140 yıla çıkarıldı. Orası Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili. Biz aynı uygulamaya burada istiyoruz. Farklı bir  uygulama istemiyoruz. Dolayısıyla biz bu çamlardan daha fazla bal alabilmek için bu çamların ayakta kalması lazım. Çünkü çamın verdiği bal onun kereste değerine eş değer. Her yıl kesilmiş kadar gelir elde ediyoruz. Onun ayakta kaldığı her yıl çam kesiliyormuş gibi gelir elde ediyor. Muğla bu şekilde bir çözüm üretmiş. Bizimde çözmemiz lazım. Aynı ülkenin iki farklı iliyiz. Ama uygulamalar farklı. Bizim açımızdan son derece üzüntü verici şeyler. Bunu düzelmemiz lazım”

Nazif Cemhan Şen