Çöp yığınlarının oluştuğu bölge, aynı zamanda su havzasını da daraltmış. Atatürk büstünün de bu çöp yığını içinde bulunması ayrı bir sorun. Çanakkale Belediyesi’nin Kanal İstanbul’a karşı çıkıp Sarıçay’a sahip çıkmaması ise tepkileri bir kat daha artırıyor.
 
Başta Eskişehir olmak üzere birçok ilde şehir içinden geçen su kanallarının yapılan düzenleme ile kentlerin yaşam merkezi olurken, Sarıçay’ın bu durumda olması yıllardır kentin sorunu. Çanakkale Belediyesi özellikle bu alana hiç yanaşmaması sorunları beraberinde getiriyor. Kentin su ihtiyacını karşılayan Atikhisar Barajı’ndan başlayıp kenti ikiye bölerek boğaza akan suyun bulunduğu kanalın çevresi ilgisizlikten dolayı vatandaşların çöp atma alanı olmuş durumda. Şehir içinde kalan bölgenin üst kısmının çevresi çöp dağları oluşmuş.
Yıllardır kentin sorunu olan Sarıçay’ın daha büyük bir soruna dönüştüğünü ise Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyon Başkanı ve aynı zamanda Kent Konseyi Çevre Komisyonu’nda yer alan çevreci Nami Tonka çıkardı.
Tonka bölgede günlerce dolaşarak çöp dağlarını tek tek çekerek belgeledi. Tonka’nın ortaya çıkardığı bir diğer sorun ise su havzasına atılan çöplerin üzerine toprak atarak havzanın daraltılmış olması. Tonka, “Çevre Meclisi ve Sarıçay Çalışma Grubu bünyesinde Sarıçay ile ilgili bazı çalışmalar yaptık. Biz bu işe giriştiğimizde facianın boyutunun bu kadar büyük olacağını hiç düşünememiştik. Barajdan itibaren, Sarıçay’ın döküldüğü yere kadar. Yani Çanakkale şehrini ikiye böldüğü bu bölgede yaklaşık 55-60 dönemini, sarıcayı biliyoruz. Çünkü Çocukluğumuz burada geçti. Sarıçayın denizden baraja kadar olan bölgesini yürüyerek gezdik ve buradaki facia alanlarını tespit ettik. Yaptığımız tespitlerden bir tanesi de Sarıçay’ın ağzında Çimenlik kalesi tarafında kalan tarafta büyük bir kumluk vardı. Bu kumluğu ortadan kaldırmışlar. Yani buraları birine satmışlar ve buradan bir rant elde edildiğini düşünüyoruz. Daha yukarıya geldiğimizde, İnönü Köprüsü, Tahta Köprüsü ve Cuma Pazarının yanındaki köprü arasında da otoparklar var. Bunların Belediyeye olan ödemeleri ne kadardır, kimler kullanıyor? Bunları incelemekte fayda var.  Daha sonra Sarıçay’ın set taraflarına zaman içerisinde çöplük ve moloz dökülerek Sarıçay’ın yatağının değiştiğini gördük. Bu şekilde Sarıçay daha da daraltılmış oldu.
 
Çevre yolunun bulunduğu bölgeye doğru gelirken su makinası ile Çevre yolu arasında yoğun bir şekilde çöp döküm alanı haline getirilmiş orada bir Atatürk heykeli de var ve o Atatürk heykeli de çöpler arasında kalmış. Çanakkale’nin çevre yoluna geldiğimizde, buradan geçenler Çanakkale’yi görecekler.  Çebreyonundaki köprüden itibaren de yoğun bir şekilde çöp ve molozun döküldüğünü görüyoruz.  Bu uygulama Şehrin içinden başlayarak,  Saraycık  köyünün altına kadar hep devam etmiş. Buraya dökülen çöplerin üzeri toprakla kapatılmış ki daha sonra  burada alan daraltılıyor. Çevre yolu köprüsünün saraycık tarafında ise  bir moloz dökme yeri var. Bu molozlar büyük bir şekilde yığınlar haline getirilmiş. Bunların hangi amaçla burada durduğunu ve hangi ruhsatla bunların yapıldığı ise bilinmiyor.” dedi.

PİSLİĞİN SEBEBİ BELEDİYE VE DSİ
Sarıçay’ın içinde bulunduğu durumu aynı zamanda ulusal basına da taşıyan Tonka, bu facianın sebebinin Çanakkale Belediyesi ve DSİ’nin olduğunu vurguladı. Tonka ortaya çıkan sorunun zararları ve sebeplerini şöyle açıkladı;  Arıtma tesisinin tam karşısındaki bölgede ise  yüzlerce kamyonluk denizden bazı malzemeler çekilmiş    ve oraya. Yani deniz mahsulü olan karides kabukları, midye kabukları gibi kabuklar buraya dökülmüş. Özelikle yaz aylarında bu kabuklardan çıkan tozlar da yan taraftaki şeftali, elma bahçelerine zarar veriyor.  Bu bölge arasında tarım ile uğraşan insanların da artık tarımla uğraşamaz hale geldiklerini görüyoruz. Yani biz Sarıçay’a  sahip çıkmamak kaydıyla Çanakkale’deki tarımı da  çevreciliği de öldürmüş oluyoruz.
Çevre yolu köprüsünden başlayarak Saraycık Köprüsüne kadar olan bölgede ise özel sektöre ait bazı binalar var. Bunların sınırlarının nerede başladığını, arazilerinin kaç metre kare olduğunu, Sarıçay’a ne kadar müdahale ettikleri konusunda şüphelerimiz var.  Orada gördük ki bazı işletmeler Sarıçay’ı dolgu yapmak sureti ile 3-4 metre daraltmışlar. Sağ tarafta çöplük sol tarafta ise özel işletmeler Sarıçay’ı daraltmış. Bu yüzden Sarıçay artık sarıçay olmaktan çıkmış, tamamı ile daraltılan ve çöplük çay haline gelmiş.
Sarıçay’ın çöplük alanı haline gelmesinin birinci derecede müsebbibinin Çanakkale Belediyesi olduğunu belirten Bünyamin Nami Tonka “ Burada yaptığımız incelemeler sonucunda görüyoruz ki Çanakkale Belediyesinin bir moloz dökülme yeri yoktur. Çanakkale’de yıkılan inşaatlardan çokan molozları dökecek bir çöplük alanı yoktur. Buradan Çanakkale Belediyesine soruyoruz; Sizin hafriyat döküm yeriniz neresi? Toprak döküm yeriniz neresi?  Çanakkale çok değiştirilmeye müsait bir yapıya sahip. Bunun için Vatandaş da ne yapsın? Geceleri, Belediye’nin göz yumması ile de  Sarıçay’ın etrafına çöplük olan malzemeleri döküyor. Buna bağlı olarak yükselti de yukarıya çıkmakta.  Buna bağlı olarak artık Sarıçay çay olmaktan çıkıyor. Bizim çocukluğumuzda suyunu içtiğimiz, balığını pişirerek yediğimiz ve ağaçlarının altında gölgelendiğimiz, kumunda güneşlendiğimiz Sarıçay artık çöplük çay, pislik çay ve lağım çay haline gelmiş ki bunun da birinci müsebbibi Çanakkale Belediyesi ve bunları kontrol etmeyen Devlet Su İşleridir” dedi.
 
SÖZDE ÇEVRECİ BELEDİYE
Kendilerini her fırsatta çevreci ilan eden Çanakkale Belediyesi’nin çevreye verdiği zararı bir bir gösteren Tonka, sözlerini şöyle tamamladı: “Görüyoruz ki 22 Kasım 2000 yılında  Devlet Su İşleri ile Çanakkale Belediyesi bir protokol yapmış. Protokole göre bu bölgede Sarıçay’a zarar vermeksizin Atikhisar Barajından su alınmasına Devlet Su İşleri izin vermiş. Ama bir daha da Çanakkale Belediyesi bir kamu kuruluşudur bunlara sahip çıkar diye ilgilenmemiş. Görüyoruz ki burada büyük bir facia var.  Sarıçay yatağı tamamen işgal edilmiş ve çöplük haline gelmiş. Bunların her birine Çanakkale Valiliğimiz, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz, İl Özel İdaremiz ve Sarıçayın halk sağlığı açısından tahlil yapacak olan Sağlık İl Müdürlüğü ve burası ile ilgili daha hangi kuruluşlar varsa onların da derhal bu işe müdahil olmaları gerekiyor. Dileğimiz o ki bu konuda bir koordinasyon çalışması yapılması lazım, tespitlerin yapılması lazım ve bu tespitlerin sonucunda da  Sarıçay’ın derhal eski yatağına geri getirilmesi lazım.  Çanakkale Belediyesinin derhal Sarıçayda bulunan tüm pislikleri temizlemesi lazım. Çevreciyiz diyen, ama Çevrenin katledilmesine göz yuman Çanakkale Belediyesini de bu anlamda kınıyorum. İnşallah Sarıçayı tekrar yaşanılır,  etrafında insanların yürüyebileceği alanların olduğu, parkların olduğu, yaşam alanlarının olduğu, en azından sportif faaliyetlerin yapılabildiği bir alan haline gelir diye düşünüyorum”
 
Bünyamin Nami Tonka