Katıldığı televizyon programında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Türkiye’nin güçlü olması AK Parti güçlü olmasına bağlı. Erdoğan’dan sonra Erdoğan’a benzeyen bir lider olmaz Türkiye’nin başında. Öyle zannediyor arkadaşların bazısı. Erdoğan gidecek başkası gelecek yok böyle bir şey” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, katıldığı televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yeni parti çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Turan, kongre süreciyle ilgili görüşlerini paylaştı. AK Parti’de yaşanan ayrılmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Turan,  “Kendi aramızdaki sabır limitimizi artıracağız. Farklı düşünenlerin, farklı davranan arkadaşlarımızı televizyon ekranların da değil, kendi kurullarında, kurumlarında yapmasında fayda var diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

MİLLETİN BU EMANETİNİ BU KADAR UZUN TAŞIMAK ÇOK BÜYÜK BİR ONURDUR
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti iktidarının uzun süre devamına değinerek, “Türkiye’nin demokratik sürecine baktığımız, dünyanın demokrasi mücadelelerine baktığımızda iktidar dönemlerinin çok uzun olmadığını görüyoruz. Türkiye özelinde değerlendirdiğimizde Rahmetli Menderes’in 10 yıl kadar uzun iktidar dönemi var. Ama 10 yıldan fazla, tek parti döneminin bırakıyorum bir kenara, çok partili yıllarda 10 yıldan fazla iktidar dönemi yok. 17 yıl çok uzun bir süre. Bu iddialı bir yaklaşım. Öncelikle kuruluştan bugüne kadar kimin emeği varsa çok büyük bir teşekkür borcumuz var. Ama daha ötesi bu yapıyı kuran, bu partiyi bugünlere getiren insanlara bu millet hep omzu verdi. Liderinden, mahallesine kadar. Teşkilatları omuz veren insanlara bizim teşekkür borcumuz var. Ben kuruluşu ilk 3 ayında yoktum. Ama sonraki tüm süreçlerde vardım. Daha öncesinde sayın genel başkanımı çocukluk yıllarında tanışma imkanı bulmuştum. O günden beri bu hareketin bir yerlerinde oldum. Rahmetli Menderesin 10 yılına baktığımızda 17 senenin ne kadar uzun bir zaman olduğunu gösteren bir sayı. Bu hareket başlarken insanların doğası, desteği oy vermesi hepsini beraber değerlendirdiğimizde çok kıymetli bir emaneti taşıyoruz. Ölenlerimiz oldu, hasta olanlarımız oldu. Yanlış anlayıp veya yanlış yapıp ayrılanlarımız oldu. Sonuçta öyle veya böyle 17 yılı geride bıraktık. Belki başlarken genel başkanımızın iddiası, ufkuyla bu hareket başladığında bu kadar uzun iktidar olunur mu düşünmüşler midir emin değilim. Ama gelinen yerde milletin bu emanetini bu kadar uzun taşımak çok büyük bir onurdur. Somut olarak gerdiğimiz yerde Türkiye’nin sene öncesine baktığımızda insanız hatamız vardır kuralını geride bırakıyorum. Çok büyük bir mesafe aldığımızı görüyorum. O yüzden biz bu millete müteşekkiriz. Seçim oldu oy verdiler, ekonomik sorun oldu sabrettiler darbe girişimi oldu can verdiler bu insanlar. O yüzden AK Parti’nin kaderiyle, Türkiye’nin kaderi bir anlamda özdeşleşti. AK Parti zayıflarsa, Türkiye zayıflar hale geldi. Bunu 7 Haziran’da yaşadık. İktidar olamadığımız, koalisyon kuramadığımız dönemde, hükümetin kurulamamasına bağlı olarak                  bir zayıflama terörün artması gibi şeyler oldu. AK Parti güçlüyken, AK Parti sağlıklıyken, AK Parti reformcu kimliğine çok üst seviyeden devam ederken Türkiye’nin de büyüdüğünü gördük. AK Parti yavaşlarsa, içine kapanırsa Türkiye’nin de yavaşladığını gördük. O yüzden 17 yılı ezbere dil alışkanlığıyla değil de,  anlayarak hissederek söylemekte fayda var. 17 yılın emaneti üzerimizde bizim” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’DAN SONRA ERDOĞAN’A BENZEYEN BİR LİDER OLMAZ TÜRKİYE’NİN BAŞINDA
17 yılın çok uzun bir süre olduğunu söyleyen Bülent Turan, “17 yıl çok uzun bir süre dedik. Buna bağlı olarak tabii ki farklı düşünceler her partide, vakıfta, dernekte olur. Bırakın partilerin büyüklüğünü, küçüklüğünü bir ufak yerel dernekte, bir ufak yerel vakıfta bile insanlar 17 sene aynı ortamda durduğunda zaman zaman dil ilişkisi, zaman zaman anlayış farkı bunlar mümkün olabilir.  Ben grup başkanvekiliyim. Bir tek üyemizin gitmesini sevinçle karşılayamam. Hiç kimsenin gitmesini istemem. Hatta tam aksine üyemizin artmasını isterim. Bu parti kendi evlatlarını, kendi yöneticilerini  dışarıda tutmaktan keyif alan bir parti olmaz. Kim olursa olsun diyoruz gitmesin keşke. Ama geldiğimiz yerde AK Parti’nin yürüyüşü var, lideri var, politikaları var, parametreleri var. Siz bunun dışında olmayı bir özellikli alan olarak görürseniz, siz bunlara ayak uydurmamayı bir işmiş gibi düşünürseniz bu işin kurulları sizi ayırır. Buna ya kurullar yapar yada halk. Biz tek başımıza kıymetli değiliz. Ben burada şunu söylemeye çalışıyorum. Biz 17 yılda Erdoğan ile, AK Parti ile beraber, bu milletle beraber yol yürüdüğümüzden dolayı kıymetliyiz. Yine aynı şeyi söylüyorum. Türkiye’de bireysel olarak siyasetin bir kıymeti yok. Biz beraber bir ekibiz. Sayın Davutoğlu, Sayın Babacan veya başkası, kim olursa olsun. Keşke gitmeseydi. Ama burada kavga etseydi. Türkiye’nin güçlü olması AK Parti güçlü olmasına bağlı. Erdoğan’dan sonra Erdoğan’a benzeyen bir lider olmaz Türkiye’nin başında. Öyle zannediyor arkadaşların bazısı. Erdoğan gidecek başkası gelecek yok böyle bir şey. Erdoğan’dan sonra Erdoğan’ın muhalifi lider gelir. Erdoğan’a benzeyen bir adam gelmez. Erdoğan’ın bu ülkeye yaptıkları, 17 yıldan beri ortaya koyduğu bütün vizyonu, liderlik kabiliyeti değerlendirildiğinde daha bu ülkeye çok hizmet etme imkanı var” şeklinde konuştu.

KENDİ ARAMIZDAKİ SABIR LİMİTİMİZİ ARTIRACAĞIZ
AK Parti’li Vekil Turan, her ortamda değerlendirmelerde bulunduklarını söyleyerek, “Siz büyük bir yapıdan bahsediyorsunuz. Bu büyük yapının içerisinde farklı düşünceler olacak. Fakat bu farklılıkları aynı kurumda kollamanın kıymeti vardır. Biz bu ülkede bırakın kendini benzeyen yapıları,  çok farklı uçların bile temsilci olamaya çıkmadık mı? Alevilerin bu ülkedeki umudu, güveni AK Parti olsun demedik mi? Kürtlerin, garibanların, zenginlerin, liberallerin  kim varsa AK Parti bunları rahatlata bilir demedik mi? Kendi aramızdaki sabır limitimizi artıracağız. Farklı düşünenlerin, farklı davranan arkadaşlarımızı televizyon ekranların da değil, kendi kurullarında, kurumlarında yapmasında fayda var diye düşünüyorum. Erdoğan’ın liderliğinde bu yola devam etmek en büyük bu ülkenin kazancı olarak görüyorum” dedi.

AK PARTİ KENDİ İÇİNDEKİ DÖNÜŞÜMÜ SAĞLAYAN BİR PARTİ
AK Parti Çanakkale Milletvekili Bülent Turan,  17 yıl içerisinde  AK Parti sayısız kongre yaptığını söyleyerek, “Bu kongrelerinin her birinde de yenilenerek çıktı. Bizim 50 kişilik MKYK yüzde 45-50’si her seçimde değişir. Yine öyle olacak muhtemelen. Çünkü AK Parti kendi içindeki dönüşümü sağlayan bir parti. Siyasal terimler içerisinde son dönem öne çıkan hakim parti iddiası var. Bu dünyada az olan siyasal hareket örneği. Bir insan bir ülkede 4-5 dönem seçim kazanırda, o ülkede dönüşümü sağlarsa siyasal tarih, hakim parti ifadesini kullanıyoruz. Türkiye’de AK Parti hakim parti olma yolunda ilerliyor.On yıllarca iktidar oluyor. Aynı  parti kendi dönüşümünü sağlıyor. Liderini değiştiriyor yeri geldiğinde, kurullarını değiştiriyor , vekilini, bakanını değiştiriyor ama iktidarda kalıyor. Ben AK Parti’yi bu ülkenin hakim parti olma adayı olarak görüyorum. Kongrelerle bu değişim yapılacaktır. Eğer yorulan varsa, eğer belli konularda hata yapan varsa, eğer sayın Erdoğan’a karşı yük olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan varsa bu dönüşüm çok sağılıklı bir şekilde yerine getirilecektir. Ümit ediyorum yeni dönem yüzde 50’den fazla oy almayı zorunlu kılan sistemin ruhuyla beraber şekillenecektir. Önceden yüzde 30’la, 40’la, 45’le iktidar olabiliyordun. Şimdi artık 50+1 lazım. Hiç kimsenin bu işi şansa bırakma, sen, ben, akraba ilişkisi yapma hakkı olmaz diye düşünüyorum. 50+1 alacak kim varsa, onla beraber yol yürümek, bu yapıyı büyütmek hepimizin görevi. 50+1 almak AK Parti’nin görevi değil, bu millete olan borcudur” ifadelerini kullandı.

Nazif Cehman Şen