Çanakkale Valiliği, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü ve Troya Müzesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1’inci Troas Sempozyum arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları ele alındı.  Assos Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, gerçekleştirilen sempozyumu ardından değerlendirmelerde bulundu.
GEREK KATILIMCI, GEREKSE DİNLEYİCİLERİN HEP AYNI ORTAMDA BULUNMA İMKANI OLDU
Assos Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, sempozyumun keyifli bir havada geçtiğini söyleyerek, “Gerek ortam, gerekse katılımcıların ilgisi biraz farklıydı. Sempozyumun gerçekleştirildiği Troya Müzesi’nin biraz uzak olmasına rağmen bu konunun ilgilileri, arkeoloji öğrencileri, akademisyenler ve proje çalışanları bu toplantıya iştirak ettiler. Toplantının Troya Müzesi’nde olmasının bir avantajı da gerek katılımcı, gerekse dinleyicilerin hep aynı ortamda, bir arada bulunma imkanı oldu. O yüzden gerek konuşmalar sırasında, gerekse aralarda bütün katılımcıların konuşmacılarla sohbet etme, tanışma, fikir alışverişinde bulunma imkanı elde edildi. Bu mekanın aslında bu toplantılar açısından avantaj sağladığını söyleyebiliriz. Şehirde yapıldığı zaman insanları dışarı çıkıp başka yerlere gidebiliyorlar. O yüzden bu açıdan oldukça iyi oldu. Bunun dışında her ne kadar farklı üniversitelerde çalışan, ama aynı bölgede araştırmalar yapan farklı branşlarda araştırmacılardan oluşsak da bir arada bulunma şansımız hiçbir zaman olmuyor. Kazı sonuçları toplantısı var bakanlık tarafından yapılan. O da çok büyük bir sempozyum olduğu için aynı bölgede çalışan insanların bir birini göreme şansı olmuyordu. Ama buradaysa biz bu bölgede tüm çalışan araştırmacıların yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarını en azından öğrenme şansımız oldu. Bunun dışından tanışamadığımız kişilerle tanıştık. Buda bizler için avantajdı” ifadelerini kullandı.
TARTIŞMA BÖLÜMLERİ ASLINDA BU TÜR TOPLANTILARDA OLMASI GEREKEN BİR BAŞLIK
Tartışma bölümlerinin yararlarından bahseden Prof. Dr. Nurettin Arslan,  “İki gün süren toplantıda tartışma bölümlerimiz vardı. Tartışma bölümleri aslında bu tür toplantılarda olması gereken bir başlık. Ama ülkemizde genelde bu yapılmıyor. Ben bu sempozyumu organize eden kişi olarak konuşmaları yapıyoruz ama peki bu dinleyiciler ve bilim insanlarının bu sunumla ilgili soruları, düşünceleri, aktif fikirleri var mı bunu öğrenmemiz gerekiyordu.  Ancak bu şekilde bilim gelişebilir, olgunlaşabilir. Bunu uyguladık. Şu nu gördük ki; tartışma bölümünün gerçekten oluştuğunu görebildik. Sempozyuma gelen dinleyiciler konuşmamacılara oldukça ilginç sorular yönelttiler. Bunun dışında bildiri sunan kişilerin kendilerinin cevap veremediği sorular karşısında yardım edildiğini gördük. Toplanmış olan bilim insanlarının bu araştırmacıların sorumuş olduğu yada çözemediği sorular hakkında da kendi fikirlerini onlara katkı sağlamak için bildirdiler” şeklinde konuştu.
 
 
 
 
İKİNCİ GÜNDE DAHA ÇOK YÜZEY ARAŞTIRMALARI GÖRÜŞÜLDÜ
İkinci günde daha çok yüzey araştırmaların görüşüldüğünü söyleyen Assos Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, “Bunların bir tanesi Çanakkale, diğerleriyse Gelibolu Yarımadasında yapılan yüzey araştırmalarıydı. Yine ikinci günde Çan’da yapılan bir mağara kazısı vardı. O bizim için biraz daha farklı yeni bir konuydu. İkinci gün sonunda da yine benzer konuşmalarının ardından tartışma bölümleri yapıldı. Sonrasında da bütün bu 2 günün değerlendirilmesi yapılması için içimizde en kıdemli olan, aynı zamanda bütün konuşmaları dinleyen Prof. Dr. Coşkun Özgünel, bu 3 günlük sempozyumun değerlendirmesini, bizlere önerilerini, eleştirilerini iletti. Yapılan çalışmaların gayet iyi olduğunu, herkesin kendi alanında bölge açısından büyük katkılar verdiğini ve bunların  devam etmesi gerektiğini vurguladı. Sonrasında sempozyum sonra erdi. Tartışma bölümünde bir öğretim üyesi bu yapılan sunumların poster olarak asılmasını tavsiye etti önümüzdeki yıl. Yapılan bu uygulamayla müze gelen kişilerde en azından burada yapılan araştırmalar konusunda bilgisi olur.   Önümüzdeki yıl bu toplantının devam etmesi yönünde herkes fikir birliği yaptı. Hem öğrenciler, hem meraklı vatandaşlar hem de katılımcılar için  yararlı olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
 
 
 
 
Arzu Baladur