Çanakkale’de birçok ürünün bir arada yetişmesinin olumlu ve olumsuz sonuçlarından bahseden Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, “Bir sürü ürün bir arada yetişmesinin avantajları ve dezavantajları vardır. Avantajları kazanamadığımız üründen vazgeçip, kazanacağımız ürünlere yönelmek. Dezavantajlarıysa bir sürü ürün çeşidinin az az olması nedeniyle yeterli alıcıyı bulamamak”  dedi.

Çanakkale’de yaz üretim sezonunun sonuna gelinmesinin ardından yeni bir üretim sezonu başlıyor. Kentte son günlerde hakim olan sağanak yağışlarla birlikte kışlık yem bitkilerinin dikimi başlaması bekleniyor. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, yeni  üretim sezonu başlangıcıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamasında planlı diki vurgusu yapan İsmail Kaya, “Eğer ki bir ürünü planlı diktiysek, alıcıyı da memnun edecek ürün üretebiliyorsak şehir dışında da bunların alıcıları gelir bizi bulur. Bu bölgede yetişen ürünleri başka pazarlara sevk eder ve oralarda satar. Bir alıcının buraya gelip istediği malı bulamaması demek, o alıcının buraya gelmemesi anlamına gelir. Buda plansız dikim neticesinde oluşur. Planlı dikim her zaman çok önemlidir” şeklinde konuştu.
ARPA, FİĞ GİBİ YEM BİTKİLERİNİN DİKİMİNİN BAŞINDAYIZ
Yeni bir üretim sezonuna girmekte olduğumuzu söyleyen Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, “Çanakkale’de birçok ürünün bir arada yetiştiğiyle övünen bir toplumdayız. Birçok ürün yan yana yetişiyor. Biri bitmeden biri başlıyor. Dolayısıyla yine bir üretim sezonu bitmeden bir başka üretim sezonun başındayız. Neyin başındayız? Arpa, Fiğ gibi yem bitkilerinin dikiminin başındayız. Kışlık yem bitkilerinin dikim zamanıdır. Arpanın, buğday, yulafın dikim zamanına yaklaşıyoruz. Kışlık ürünlerin dikim zamanına yaklaşıyoruz. Bugünlerde bunun için hazırlıklar yapılıyor. Biz sezondan beklentilerimizi tabii ki kendimiz oluşturuyoruz ama aldığımız sonuçlar kendi başımıza alabileceğimiz sonuçlar değil. Bir bizim çalışmamızla oluşacak sonuçlar değil. Yüksek verim almak yalnızca bir üreticinin kendi başına uğraşlarıyla oluşabilecek bir şey değildir. İklim şartlarının istediğimiz şekilde gitmesi, yağışı istediğimiz boyutta almamız, güneşi istediğimiz şekilde almak, soğuk ve sıcağın istediğimiz şekilde oluşması neticesinde ürünlerin bir verimi oluşuyor. Dolayısıyla biz şuanda ancak umut edebiliriz. İyi verim almayı, kaliteli ürün üretmeyi, sağlıklı ürün üretmeyi, bol ürün üretmeyi, rekolte bakımından yüksek bir şekilde ürün üretmeyi ancak ümit edebiliriz. Şimdi ektiğimiz bu ürünler bir kısmının Mayıs ayı gibi hasadı olur. Bir kısmının da Haziran ayında hasadı başlar. Burada yine kışlık karnabahar, lahana gibi çıkacak ürünlerimiz vardır bunların dikimleri yapılmıştır. Şuanda onların hasadına doğru zaman geçiyor. Bugünlerde bunların dikimleri olur ve 2 aylık süreç içerisinde hasadı gerçekleşir” ifadelerini kullandı.
YEMLİK ÜRETİMİNİN YÜZDE 90’I KENDİ HAYVANI İÇİN DİKİLMİŞTİR
Çanakkale’de ciddi bir şekilde hayvancılık yapıldığını belirten İsmail Kaya, “Bu yemlik dediğim şeyler nedir. Hayvanların yiyeceğini çıkarmaktır. Bölgemizde ciddi şekilde yemlik üretimi vardır. Hayvancılık bölgemizde olduğu sürece kışlık yemlik üretimi devam edecektir. Yemlik bitkilerimiz dış piyasaya gitmez. Genellikle yemlik bitkileri hayvanı olan hayvan sahipleri diker. Yemlik üretiminin yüzde 90’ı kendi hayvanı için dikilmiştir. Yüzde 10’u komşularına satmak için üretirler. Herkes yapabileceği, yetiştirebileceği, bildiği şeyleri dikmesi, yetiştirmesi tarlasının uygun olduğu ürünlere yönelmesi çok kıymetli. Bu planlı üretime birileri teşvik etmiyorsa, biz kendi komşuluk ilişkilerimizi devreye sokup bu planlı ekimi kendimizde yönetebiliriz. Hangi bölgede neler ekliyor, neler dikiliyorsa onlarda o bölgelerde ekilen, dikilen ürünlere yönelmesi onların karına olur” şeklinde konuştu.
 
BU BÖLGEDE DE ALINMAYAN ÜRÜNDEN DOLAYI BİR ŞİŞME OLUR
İsmail Kaya, bir sürü ürünün bir arada yetişmesinin avantajları ve dezavantajları olduğunu söyleyerek, “Avantajları, kazanamadığımız üründen vazgeçip, kazanacağımız ürünlere yönelmek. Dezavantajlarıysa, bir sürü ürün çeşidinin az az olması nedeniyle yeterli alıcıyı bulamamak. Mesela az az dikmişizdir. İzmir’den, İstanbul’dan gelip alacak alıcılarda az az olduğu için başka bölgelerden bu ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bu bölgede de alınmayan üründen dolayı bir şişme olur. Karınıbaharda, lahanada bunlar yaşanabilir. İnşallah güzel bir yıl olur. Üreticilerimiz çektikleri zahmetin neticesinde kaliteli, verimli ve istedikleri fiyata satabilecekleri ürünleri üretirler” ifadelerini kullandı.
PLANLI DİKİM HER ZAMAN ÇOK ÖNEMLİDİR
Planlı dikimin önemini vurgulayan İsmail Kaya, “Dezavantajları avantaja dönüştürmenin yolu planlı dikim. Bunları avantaja geçirmek dikerken nereye satabileceğinin tespitlerini yapabilmek. Daha önceki açıklamalarımızda da söylediğimiz gibi; her zaman için planlı dikim çok kıymetli. Eğer ki bir ürünü planlı diktiysek, alıcıyı da memnun edecek ürün üretebiliyorsak şehir dışında da bunların alıcıları gelir bizi bulur. Bu bölgede yetişen ürünleri başka pazarlara sevk eder ve oralarda satar. Bir alıcının buraya gelip istediği malı bulamaması demek, o alıcının buraya gelmemesi anlamına gelir. Buda plansız dikim neticesinde oluşur. Planlı dikim her zaman çok önemlidir” dedi.
 
Nazif Cemhan Şen