Özellikle sosyal medya hesaplarda yayılan yalanlarla ilgili resmi açıklamalar yapılmasına rağmen yanlış algı oluşturulmaya devam ediliyor. Bölge ile hiç alakası olmamasına rağmen, Kazdağları Milli Parkı, Atıkhisar Barajı ve hatta Ezine peyniri bile alet edildi. Bu nedenle  Çanakkale'nin   gerçek çevre dernekleri suç duyurusunda bulunarak Çanakkale'nin markalarını korumaya yönelik harekete geçiyor.
 
Kirazlı ve Balan bölgesinde Kanadalı altın maden şirketi, 10 yıldan fazladır bölgede çalışma yapıyor. Birçok bölgede sondaj yapan şirket, daha sonra üretim yapmak için devletten tük izinleri aldı. İzinlerin ardından bölgede ağaç kesimi yapıldı. Ağaç kesiminin yüzde 90’ı biti ve üretim aşamasına geçeceği zaman kısa süre önce eylemler başladı. Başta Alman Vakıfları olmak üzere dış ve iç güçlerin teşviki ile Kirazlı bölgesinde kendilerine “çevreci” diyen küçük bir grup çadır kurarak eylemlere başladı.
Buradaki eylemciler hem Çanakkale de hem de Türkiye genelinde taraftar toplamak için de ilin önemli değerlerini propagandalarına alet ettiler. Bu yanlış bilgiler birçok ünlü tarafından da sosyal medya hesaplarında kullanılarak altın madenin önüne geçmeye çalışıyor.
İşte bölgede en çok kullanılan yalanlar ve gerçekleri
Buradaki propaganda ilk önce altın madeni arama bölgesinin Çanakkale’nin içme suyunu karşılayan Atıkhisar Barajı havzasında olduğu iddia edildi. “suyumuzu kirletmeyin” sloganı ile ortaya çıkan sözde çevreciler, bir süre bu yalan propaganda üzerinde üretimi durdurmaya çalıştı. Geçen süre içinde hiçbir resmi rapor sunmadan yapılan bu propaganda resmi kurumlar tarafından da çürütüldü. Maden arama bölgesi hem barajın arka yamacında hem de baraja 15 kilometre uzaklıkta olduğu tespit edildi. Maden çıkartacak şirket de bu iddiaları yaptığı açıklama ile yalanladı. Şirket, “Projemizin Atikhisar Barajı’na kesinlikle olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi, Çanakkale il merkezine yaklaşık 30 kilometre, Atikhisar Barajı’na yaklaşık 14 kilometre, Projedeki zenginleştirme tesisleri, Atikhisar Barajı Su Havzasının da dışında kalacak şekilde konumlandırılmıştır. Projenin teknik olarak barajı olumsuz etkilemesi kesinlikle mümkün değildir.” Açıklamasında bulundu.
 
 
200 BİN DEĞİL 13 BİN AĞAÇ
Bu yalan tutmayınca bu sefer kesilen ağaç sayısı gündeme getirildi. Eylem yapanlar, bölgede 200 bin ağacın kesildiğini iddia etti. Bu iddia da kısa süre sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yalanlandı. Bakanlık, bölgede 200 bin değil 13 bin ağacın kesildiğini duyurdu. Aynı şekilde şirket de ağaç kesimi ile ilgili ortaya atılan iddialara şu cevabı verdi: “Projemiz hakkındaki bir diğer asılsız iddia da ağaç kesimlerine ilişkindir. İzne konu olan ve madencilik faaliyetlerinin yapılacağı ormanlık sahadaki ağaç kesimi işlemlerinin tümü verilen orman ve çevre izinleri kapsamında ve hukuki zeminde gerçekleşmiştir. Madencilik faaliyetlerinin başlaması ile eş zamanlı olarak da sahanın doğaya yeniden kazandırılması sağlanacaktır. Bölgeye önemli bir istihdam da sağlayan şirketimizin tüm faaliyetleri, ilgili kamu kurumları tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.”
 
 
MİLLİ PARKA 40 KM UZAKTA
Sözde çevreciler, vatandaşları kandırıp taraf toplamak için yalanlarına bir de Kazdağları Milli Parkı’nı eklediler. Altın aramanın milli park içinde olduğunu iddia eden çevreciler, ünlü isimleri de bu yalanlarına ortak ettiler. Başta Ata Demirer olmak üzere bir çok unlu isim, sosyal medya hesabında milli park alanı içinde altın çıkartılacağını belirterek tepki göstermişti.
Daha sonra bu yalan da resmi makamlar tarafından çürütüldü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Çanakkale'deki altın aramalarına ilişkin, "Maden bölgesi Kaz Dağları'nda değil, Kaz Dağları'na yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı Balaban Tepesi'ndedir. Orman izin sınırları dışında herhangi bir faaliyet söz konusu değildir." ifadeleri kullanıldı. Maden şirketi de bu yönde açıklama yaparak maden sahasının Kazdağları Mili Parkı’na 40 kilometre uzakta olduğunu ifade etti.
 
SİYANUR KULLANILMAYACAK
 
Eylemlerin başlamasına kısa süre olmasına rağmen birçok yalan uyduruldu. Bunlardan biri de bölgede maden çıkartılırken siyanürün da kullanılacağı yönünde. Siyanur ile ilgili de yapılan yanlış algı kısa sürede çürütüldü.  Hem bakanlık tarafından hem de altın madeni çıkartacak şirket tarafından bu iddialar yalanlandı. Şirket konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı:  “Proje kapsamında suyun/toprağın siyanür ile kirletileceği iddiaları tamamen madenciliğe ilişkin önyargılar ile ortaya atılmıştır. Bu iddianın hiçbir bilimsel ve teknik dayanağı bulunmamaktadır. Öncelikle altın arama ve çıkarma süreçlerinde siyanür ya da türevi bir madde asla kullanılmamaktadır. Çıkarılan kayaçların içindeki altının ayrıştırılması ise yine uluslararası kriterlere göre, katı bir prosedür içerisinde ve özel olarak hazırlanmış korunaklı, sızdırmazlığı sağlanmış yerlerde, ilgili idarelerin denetimiyle gerçekleştirilir. İddia edildiği gibi 'siyanürlü atık barajı'nın bulunmadığı tesisimiz tüm uluslararası standartlar gözetilerek, ‘sıfır deşarj’ prensibiyle çalışacaktır.”
 
EZİNE PEYNİRİ ALET EDİLDİ
Çevrecilerin ortaya attığı iddialar bunlarla da kalmadı. Yalan iddilar öyle bir duruma geldi ki Ezine Peyniri bile madene alet edildi. Konu il genel meclisinde bile tartışıldı. Çanakkale İl Genel Meclisi’nde maden arama bölgesi ile ilgili yapılan tartışmada AK Parti Ezine Meclis Üyesi Yahya Sezgin önemli açıklamalarda bulundu. Ezine peynirinin bile altın madeni aramaya alet edildiğini belirten Sezgin, bölgenin Ezine’ye çok uzak olduğunu belirterek, amacın ağaç kesilmesi olayı olmadığını şu örneklerle dile getirdi, “Ezine’de 5 tane maden çalışmakta ve kesilen ağaç miktarının da kesilenden daha az olduğunu düşünmüyorum. Alan içesinde aktif çalışmaya devam ediyor. Biz buralarda hiç eylem görmedik. Ezine’nin sırtına geldiğinde her şeyi görüyorsunuz. Bu güne kadar bu konuda herhangi bir hassasiyet olmadı. Konun ağaç olduğunu açıkçası düşünmüyorum. Konu ağaç olsaydı Kalkım’dan Ezine’ye kadar birçok noktada orman arazilerinde çok ciddi ağaç kesildiğini mevcut. Bu da bizi rahatsız ediyor. Kaz Dağlarını konusunu sürekli gündeme gelmesi bizi rahatsız ediyor. Saha bizim dışımızda Ezine Peyniri üretim sahasının dışındadır. Balaban köyünden bize süt gelmiyor. Ezine ovalarında yetişen bitkilerle beslenen koyunlardan elde ediliyor. Tescil işi için çok uğraştık. Bunun gündeme gelmesi yerel markamızı zedeleyeceğini düşünüyorum.” dedi.
 
Mehmet Güler