Bu hastalıklardan biri olan Klima hastalığı (Lejyoner hastalığı) bir çeşit zatürre hastalığı insan sağlığını etkiliyor.
Çanakkale Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Burhan Akbaş Klima hastalığı (Lejyoner hastalığı) hakkında merak edilenleri cevapladı.
Uzman Doktor Burhan Akbaş , “Lejyoner hastalığı mikrobik etkenlerle oluşan daha çok akciğer de meydana gelen bir hastalıktır. Lejyoner hastalığı Legionellepneumophilia adlı bir bakterinin sebep olduğu bir zatürredir. Daha çok hücre içinde yaşayan, bildiğimiz tipik zatürreden farklı a-tipik zatürre türü içinde olan bir hastalıktır” diyerek lejyoner hastalığı hakkında bilgi verdi.  Zatürrenin klinik olarak ikiye ayrıldığını belirten Dr. Akbaş, “ Tipik ve a-tipik olarak ikiye ayrılır. Tipik olmasının önemi ateş balgam, öksürüğü,iştahsızlık olur bu normal zatürre belirtisidir.Lejyoner hastalığı zatürre gibi belirti gösterir ama hastalığın en önemli belirtileri kuru öksürük, bulantı, kusma, ishal, yaygın kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, huzursuzluk ve ateştir” dedi. 
Diğer zatürrelerden farklı olarak bu hastalıkta ishalin daha yüksek oranda görüldüğüne dikkat çeken Dr. Akbaş, hastaların lejyoner hastalığı olduğunun da farkında olmadığını söyledi. akbaş, hastalıkla ilgili verdiği bilgilerde; “Bu hastalık daha çok toplum içinde bulaşan bir hastalık,damlacık yoluyla bulaşma çeşitleri vardır.1976 yılında keşfedilen bu hastalık röntgen makinesini icat olmasıyla daha kesin tanımlara kavuşmuştur. Lejyoner hastalığı için farklı testler yapılıyor. Özellikle idrar testinde antijen ararız çünkü kan testinde bunu bulamıyorsunuz. Genel olarak bu hastalığı gördüğümüz hastalarımızda tanı olayı zor ve zahmetli bu yüzden kliniğe oturan hastalarda çözüm bulamadıysak ve istediğimiz gibi gitmiyorsa tedavi süreci üst tetkiklere de başvuruyoruz” şeklinde konştu.
‘Erkan tanı her zaman önemli ‘
Lejyoner hastalığının karaciğere,böbreğe  ve bağırsaklara da etki ettiğini ifade eden Dr. Akbaş, ölüm hızının yaşa ve kişide ki ek hastalıklara bağlı olarak yükseldiğini belirterek; “Normal bir toplumda Legionellepneumophilianın  bulaştığı sağlıklı kişilerden on tanesinden birinin öldürmesi  bekleniyor ama kişi hastane de yatan şekeri,kalp hastalığı olan  biriyse bu oran daha da artıyor” dedi. 65 yaş ve üzeri hastalarda ölüm oranının arttığına dikkat çeken Dr. Akbaş, “Daha çok otel hastalık otel, büyük ölçekli gemiler ve hastanelerde salgına neden olabilmektedir. İçinde durgun su bulunduran yerlerde bakterinin yaşaması için doğal bir ortam oluşuyor bulunan su ya 20 derecenin altında ya da 50 derecenin üstünde tutmak gerekiyor. Bunları yaptığınız zaman hastalığa bulaşma oranı en küçük seviyeye ulaşıyor. Her hastalığın belli bir kuluçka süresi vardır. Bu hastalığın kuluçka süresi kişinin direnç sistemine göre değişir 3 ile 10 gün arasında bir süreçtir. Sağlıklı insanlarda beklenen bir hafta on gündür” dedi. 
Hastaların zatürre belirtisi gösterdikleri anda doktora başvurmasının önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Akbaş, “Hasta zatürre belirtileri gösteriyorsa bunları değerlendirip bunları bizlere erken zamanda söylemesi gerekiyor. Ölüme neden olan bir hastalık olduğu için erken tanı her zaman önemlidir. Zatürre daha çok yaşlıları etkiliyorken bu hastalık gençlerin ölümüne neden oluyor. Bu mikrop tedavi edilmezse tedavi süreci uzun oluyor. Bir ay, iki ay sürüyor. Erken tanı yapılmaz ise hastayı öldüre biliyor. Tedavi de önemli olan tanıyı koymak tek bir antibiyotik ile iki haftalık bir tedavi gerek olursa üç haftalık bir tedaviyle sonuca ulaşıyoruz” dedi.
Damla Şener